Necdet TOPÇUOĞLU

Necdet TOPÇUOĞLU

ŞİMAL YILDIZI
[email protected]

BIRAKIN SIRALAMAYI MİLLET YAPSIN

30 Ocak 2025 - 00:59

CHP'nin temel yanlışı, Türk Halkı'nın CHP'ye mecbur olduğunu sanmasıdır. Zaten siyasi yelpazede tercih ettikleri alan, iktidar olmaya yetmemektedir. İktidar olmak için, ya siyasi çizgilerini değiştirip, yeniden Atatürk'çü çizgiye dönmek, ya da Atatürk çizgisinde siyaset yapan paydaşlarla işbirliğ yapmaktır. Ancak CHP, bırakın başka paydaşlarla iş birliği yapmayı, kendi içindeki hiziplerle bile uzlaşmakta zorlanmaktadır. Şu anda CHP'nin yönetiminde bulunan kadro, Türkiye'nin siyasi ve sosyal gerçekliğinden uzaktır. Kendilerini abartsalar bile, halk onlara yeterli güveni duymamaktadır. Devleti iyi bilmedikleri açık seçik her söylemlerinden anlaşılmaktadır. Krizden devralacakları devleti yönetmek hesap, kitap işidir. Maalesef önümüze altı bilgi ve rakamlarla doldurulmuş çözüm önerileri konulamamaktadır. Eleştiri hakkımı kullanıyorum ama, yine de oyumu CHP'ye vereceğim.

Özgür Özel'in Cumhurbaşkanı adayı belirleme yaklaşımı, Erdoğan'ın ekmeğine yağ sürmektedir. CHP yine klasik bir yanlışın içine düşmüştür. Kayıtlı 1.600 bin CHP üyesi ile Cumhurbaşkanı adayını belirlemek istemektedir. Kardeşim, milletvekili adayı belirlemiyorsunuz, belirlenen Cumhurbaşkanı adayıdır. Bu seçimden muhtemelen Ekrem İmamoğlu'nun önde çıkacağı bellidir. Bu durum Mansur Yavaş yanlılarını tatmin etmez. Zaten Erdoğan'ın istediği de budur. Bunu çok iyi kullanacağı kesindir. Böyle bir durumda, sağcıyım diyenler gider, Sinan Ogan misali olmaz bir adaya oy verirler. Geçen seçimde İyi Parti'ye oy verenlerin çoğunluğu, Cumhurbaşkanlığı seçiminde Sinan Ogan'a oy verdiler. Bunu da özellike bir çoğu Sosyal Medya hesaplarında paylaştılar. Bugün yaşadıklarımız böyle davrananların yüzündendir.

Peki daha az riskli yöntem varmıdır? Elbette vardır. Daha az riskli yöntem, Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu'nun birlikte, ilk turda aday olmalarıdır. Bu turda muhtemelen DEM Adayı başta olmak üzere, başka adaylar da olacaktır. Bu tablodan birinci turda sonuç alınması mümkün değildir. Birinci turda önemli olan milletvekili seçimindeki Meclis çoğunluğunu sağlamaktır. Meclis çoğunluğunu kim alırsa, İkinci turda seçmen, çoğunluğu alan tarafın Cumhurbaşkanı adayına yönelmektedir. Bırakın Mansur Yavaş ile Ekrem İmamoğlu arasındaki tercihi millet yapsın. CHP'li kayıtlı üyelerin adayı belirlemesi tartışma yaratır. Bu aşamada kimin aday olması gerektiğini tartışmak, Erdoğan'ın istediği bir durumdur. Adayın teke indirilmesi, o adayı Erdoğan'ın hedefi yapar. Adayın çift olması ise, cepheyi genişletir. Erdoğan bu durumda İmamoğlu'nun cezasını onaylatamaz. Cezayı onaylatırsa, zaten Mansur Yavaş ezici çoğunlukla seçimi alır. Erdoğan, iki adayın seçime girmesi halinde seçimi kazanacağını düşünür.

Aslında daha bu aşamaya gelmeden, Anayasanın 101. Maddesine göre Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı adayı olması mümkün değildir. Erdoğan bu sorunu ya Anayasa değişikliği, ya da öne alınmış seçimle aşmaya çalışmaktadır. Yapmakta olduğu milletvekili transferleri ve DEM Parti'yi kandırma operasyonu bunu göstermektedir. Bahçeli üzerinden yürütülmekte olan "Terörsüz Türkiye" süreci çökmeye mahkumdur. Geriye Meclisdeki milletvekili sayısını transferlerle 360'ın üzerine çıkarmak kalmaktadır. Bunu yapması için tablo müsait görünmektedir. Milletvekili pazarında her arz kendi talebini yaratmaktadır. Sistemden beslenen AKP oligarkları transfer için gerekli olan finansmanı gönüllü olarak sağlamaktadırlar. Bu da ilerleyen zaman içinde, 360 sayısının aşılacağını göstermektedir. Demekki Erdoğan'ın aday olması mümkündür.

Özgür Özel, Erdoğanın gazına gelerek aday belirleme yerine, Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turuna Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş'ın birlikte katılacaklarını, seçimde birbirlerinin aleyhinde kampanya yapmayacaklarını, İkinci tura hangisi kalırsa, diğerinin onu var gücüyle destekleyeceğini açıklamalıdır. Bırakın iki aday arasındaki ayrımı millet yapsın. CHP'nin parti oyu, Cumhurbaşkanı seçmeye yeterli değildir. Seçimi millet yapacağına göre, sıralamayı da milletin yapması, uzlaşmayı kolaylaştıracaktır. Maalesef CHP yine Erdoğan'ın istediği doğrultuda hareket etmektedir. Bundan bir an önce vaz geçmelidir. Erdoğan, İmamoğlu, Yavaş ve DEM Parti adaylarının katılacağı ilk turda Cumhurbaşkanı seçilemez.

İkinci tura Erdoğan ve Mansur Yavaş kalırsa, DEM Parti seçmenleri Mansur Yavaş ve Erdoğan'a oy vermezler. Seçimi Mansur Yavaş kazanır. İkinci Tura, Erdoğan ve Ekrem İmamoğlu kalırsa, bu defa bir kısım sağcı oylar yine Erdoğan'a gider. Ancak DEM Partili oylar büyük oranda İmamoğlu'na gelir. Bu durumda da seçimi İmamoğlu alır. CHP'nin İmamoğlu dayatması Erdoğan'ın seçimi ilk turda almasını sağlar. Çünkü bu dayatma daha şimdiden tepki ile karşılanmaktadır. Zaten Erdoğan da bunu istemektedir. Erdoğan'ın temel politikası, Ekrem-Mansur ayrışmasını derinleştirmektir. Bu oyuna gelinmemelidir. Muhalefet adayının yıllar öncesinden Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu tercihine sıkıştırılmış olması, muhalefetin elini daraltmıştır. Ancak bu yanlıştan dönülmesi oldukça zordur.

Diğer yandan CHP'nin aday belirleme metoduna Mansur Yavaş'ı dahil etmediği anlaşılmaktadır. Mansur Yavaş'ın da, Ekrem İmamoğlu'na kuvvetli destek vermeyeceği görülmektedir. Bu olmaz yolda ısrar etmek, Bay Kemal'in kendisini aday olarak dayatma yanlışının bir başka versiyonudur. Benzer yanlışı tekrar yaparak, doğru sonuç alınması mümkün değildir. Herşeyden önce Erdoğan'ın tekrar aday olmasına imkân verilmemelidir. Aday olursa, elinde kullanabileceği sonsuz imkânlar bulunmaktadır. Geçen seçimde 595 milyar TL para döndüğü iddia edilmektedir. Bu güç ile rekabet edebilecek başka bir alternatif yoktur. Cumhurbaşkanlığı seçimi, sadece aday belirlemekten ibaret değildir. Bu seçime etki edecek, çok sayıda iç ve dış parametre bulunmaktadır. Bunların tamamı üzerinde derinlemesine çalışılmalıdır. Türkiye'nin düşmanları , "Türkiye, Türkiye'yi yönetenlere bırakılacak kadar basit bir ülke değildir." Demektedirler.