23 Nisan 2025. İstanbul, çocuk bayramının coşkusunu yeni geride bırakmıştı. Gökyüzü hafif bulutluydu, hava serin. Bayramın resmi tatil olması, herkese kendi programını yapma özgürlüğü tanımıştı. Biz de o gün kendimizce bir plan yapmış, sıradan gibi görünen bir güne başlamıştık.
Ama hayat, her zaman planlara sadık kalmaz.
Hiç beklenmeyen bir anda yer sarsıldı. Hayatın olağan akışı bir anda kesildi. Kalpler korkuyla sarsıldı. Depremin şiddeti 6,3’tü belki; fakat ruhumuzda açtığı çatlakları hiçbir ölçek ölçemezdi.
O an zaman donmuş gibiydi. Yirmi saniyelik bir sarsıntı, bir ömre sığacak kadar uzundu. Her saniyesi, dilime yapışan tek bir dua ile geçti:
"La havle ve la kuvvete illa billah."
Gözlerimde telaş, içimde derin bir korku… Etrafıma bakarken sığındığım tek şey o duaydı. O dua, o an yeryüzünde tutunduğum tek ipti.
Çok şükür, bir fiziksel zarar yaşanmadı. Ama ruhlarımızda derin korkular oluştu. Böyle anlar, insanın neye gerçekten sahip olduğunu fark ettiği anlardır. Mal, mülk, şan, şöhret… Hepsi bir anda anlamsızlaşır. Geriye tek bir hakikat kalır: Mutlak güç-otorite yüce Allah ve onun merhametine ve şevkatine sığınmak.
Zihnimde ilk beliren iki şey vardı: başörtüm ve kedim. İnsan, zor anlarda en çok neyi korumak isterse, aslında o en çok sahip çıktığıdır. O gün bir kez daha idrak ettim ki, tesettür bir kıyafetten çok daha fazlasıdır. Bu bir aidiyet, bir kimlik, bir fıtrattır. Başı açık bir kadın da aynı içgüdüyle üstünü başını düşünür. Çünkü kadın, yaratılışı gereği korunmak setr olunmaz ister. Zor anlar, insanı en özüne, fıtratına döndürür.
23 Nisan depremi, bir kez daha 1999’un gömülü anılarını tekrar yüzeye çıkardı. Kalbimiz yine sığınacak bir liman aradı ve Rabbine yöneldi. Koru bizi ya Hafiz diye duamızı katmerleştirdik. Bu kez büyük yıkımlar olmadı belki; ama içimizdeki bazı duvarlar çatladı. Her sarsıntı bir uyarıdır. Her titreme, bize şunu hatırlatır:
Dünya fanidir, hayat emanettir.
Diller, eller ve gönüller daima tevbe istiğfar ve duada olmalıdır.
Kul hakkına girmemeye çok daha dikkatli olunmalıdır.
Çok çok geçmiş olsun, Allah cümlemizi muhafaza buyursun.
FACEBOOK YORUMLAR