Zekeriya Herdem

Zekeriya Herdem

Uzmanından Öneriler
zherdem@gmail.com

DEMİREL, SAYGI VE HOŞGÖRÜ

02 Nisan 2025 - 09:20


Demirel’in en çok iki yönü etkilidir. Birincisi, rakip siyasetçilere olan saygısı; İsmet Paşa’ya olan hayranlığını bilmeyen yok. Meclis’te İnönü’ye verip veriştiren partilisini çağırıp, “Paşa’nın arkasında iki savaş zafer var, senin arkanda terzin diktiği ceketten başka bir şey yok” diyerek azarlamıştı. Son başbakanı da Bülent Ecevit’ti.
Hayranlık duyduğum ikinci yönü de yüksek hoşgörüsüydü. En ağır karikatürlerini çizen sanatçıları arayıp kutlamıştır. Yerden yere vuran tiyatro temsillerini de ön sıradan kahkahalarla izlemiştir. Bu tarafını gerçek boyutlarıyla anlayabilmek, daha doğrusu anlatabilmek için sözü eski patrlamenterlerimiz ve bakanlarımızdan Yaşar Topçu’ya bırakıyorum.
“Başbakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı dönemlerinde kendine hakaret edilse bile bunu hoşgörüyle karşılardı. Bu bağlamda kimseyle davalık olmadı. Aleyhinde çok ağır yazılar yazanları asla kara listeye almadı.
Yıl 1979… Demirel de Başbakan. Ben hem Demirel’in avukatıyım
Hem de Adalet Partisinin hukuk müşaviriyim. Genel Merkeze geldiğinde beni çağırtıp (Ne var ne yok) diye sorardı. Bir gelişinde yine (Ne var ne yok) dedi.
O günlerde bir ilçemizin Asliye Ceza Mahkemesinden bir yazı gelmişti. Yazıda, Başbakan’a küfreden birinin tutuklandığı yazıyordu. Bu suçun cezası ağırdı. Başbakanın tutuklu kişiden şikâyetçi olup olmadığı soruluyordu.
Durumu anlatınca Demirel güldü. Bir yandan da tutuklanan vatandaş için üzüldü. Bana dönüp aynen şöyle söyledi: Benim vatandaşım durup dururken başbakana sövmez. Biz kim bilir hangi nedenle adamın canını yakmışız ki, Yaradana sığınıp basmış küfrü. Adamı içeri atarak, tutuklayarak cezalandırmanın ne gereği var...
Senden ricam, hemen git, partiden bir araba al ve bana söven adamı cezaevinden çıkar. Adli tatile birkaç gün kalmıştı. O ilçeye gittim ve müdahil sıfatıyla duruşmaya katıldım. Mahkemede, sanıktan şikâyetçi olmadığımızı, Başbakan’ın da tahliyesini istediğini söyledim. O dönemde duruşmaya savcı da katılıyordu...
Ara verildi. Az sonra mübaşir gelip savcı ve hâkimin beni çağırdıklarını bildirdi. Gittim. Bana, Demirel’in bu tepkisini şaşkınlıkla karşıladıklarını söylediler. Başbakanın bana verdiği talimatı yineledim ve sanık vatandaşın canı yandığı için haklı olarak küfrettiğini altını çizerek söylediğini anlattım.
Aradan sonra yeniden duruşmaya geçildi ve tahliye kararı verildi. Hâkim karardan sona sanığa dönerek, (Demirel yok ama avukatı burada, git elini öp) deyince adam koşarak ellerime sarıldı ve (El de neymiş, ben böyle adamın ayaklarını da öperim. Hay dilim yansaydı da o küfrü etmeseydim) dedi”
Şimdilerde benzer olaylar oluyor mu, oluyorsa ne durumda, ben farkında değilim, siz biliyor musunuz?
Herkese örnek olması gereken böyle “Yüce Gönüllü” davranışa hasret kaldık…
(https://bolgegazetesi.com.tr/baba-demirel-kendine-soveni.../)

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum