Uğur Canbolat​

Uğur Canbolat​

ÇIKRIK
[email protected]

UYKUSUZ GECELERİMİN MAVİSİ

13 Ağustos 2024 - 08:51 - Güncelleme: 13 Ağustos 2024 - 23:26

MAVİLİM benim.
Mavim…
Sözü mavi.
Gönlü mavi…
Seninle okyanusun derin maviliğine büründüm.
Mavinin derinliğini gönlünün enginliğinde buldum.

SABAHIN esenliği gibi geldi maviliğin saçlarıma.
Öğlenin güneşi.
İkindinin serinliği.
Akşamın kavuşması gibiydi mavi mavi gelişin…
Gecenin siyahıyla beni sarmalarken yüreğinin maviliğine sığındım.
Mavi oldum.
Mavilendim.

GECE siyah.
Sen maviydin.
Gözüm siyahta değil.
Mavideydi.
Sabaha kadar mavi yayıldı başını koyduğun göğsümde.

NE varsa eskiye dair.
Değiştim hepsini yeni lezzetlere.
Asırlardır süren firak yaralarım sızlamıyor artık.
Dokunuşunla şifa buldu.
Şafaklarım iniltisiz artık.
Sabah sunduğun mavi buselerinle canım can buluyor.

VUSLATA hasret kurşunları atmıyor gönlüm gayrı.
Bir asırdır tuttuğu firkat nöbeti bitti.
Hasretten vuslata terhis oldum gülüm.
Uykusuz gecelerim.
Maviyle uykuya daldı.
Öyle derin.
Öyle tatlı…

HOŞ GELDİN mavi.
Mavim…
Eskici değilsin artık hasret çıkınını bıraktın yere.
Açtın sevda bohçanı yüreğimde.
Meğer ne çok inciler dizmişsin asırlarca uykusuz gecelerinde…
Bırak incileri kenara.
İstemem.
Sen benim incim olduktan sonra mavim…
Neyleyeyim o çocuk oyuncaklarını.
Kalkma hayır.
Bir asır sinemde sarmak azmindeyim.
Mavim.