Birkaç gün önce; Tv. kanalının birisinde ; Duayyen Gazeteci UĞUR DÜNDAR'ın " ARENA " Programında bir HAKİM'e Hanımın Üzücü ve üzüntülü konumu....
Hakime hanımın adından ve aile çevresinden söz etmeyeceğim... Ama Hakime hanımın yaşadığı-yaşatıldığı Sıkıntılar... Ve Daha sonrada HSYK. tarafından Meslekten İHRACI....
Söylentiler ağır ve üzücü...
Hakime Hanımı HSYK.ya Belgeler ekleyerek Şikayet eden de ; Kendisine bir dost olarak yaklaşan kişi....
Duayen Gazeteci UĞUR DÜNDAR; ; kendisine de bir soru yönetti...
"Hakim, görev bölgesinde çevresini genişletemez ve mümkün olduğu kadarda daraltır. Siz bu kurala neden uyabildiniz mi?" Sorusu...
xxxxxx
Ben de bugün Sosyal Medyada adı geçen HAKİMİN konumunu ve yaşatılan sıkıntıları inceledim ve bir değerlendirmeye vardım.
"Hakim Görev yaptığı bölge de ; Çevresini daraltır. Görüştüğü ve konuştuğu kişilere de dikkat eder?"
Hakime hanımın çevresindeki bazı Kişilerin FETO ile ilişkileri...
Hakime Hanımın yaşamına ve özellikle de özel yaşamına da hiç girmek istemiyorum.
Ancak; HAKİME Hanımın Görev yaptığı EDİRNE ve ADANA illerinde ki yaşantısı...
HAKİM, görev yaptığı bölgesindeki ÇEVRESİ ile de diğer Kamu Görevlilerinden bu nedenle de farklıdır. Mülki Amirden daima farklıdır.
Hakim görev yaptığı Çevresinden; çok şeylerden arınacaktır. Bölgesindeki Sosyal Etkinliklerden çok sınırlı olarak bir kaçına gidebilir. Özellikle de Alkollü toplantılardan oldukça da uzak olacaktır. Veya TEMKİNLİ olması gerekir.
Haber niteliğindeki olayda adı geçen HAKİME Hanımın Uyuşturucu İçme Partilerine katılma söylentileri... Ve Belirli İŞ ADAMLARI ile görüşmeleri... Bilimdışı Büyücülük söylentileri... İMAM Nikahlı Evlilik ilişkileri....Ne denli doğrudur.? Bilmem...Bilemem de...
Ben bir HAKİM Meslektaşı olarak bunların HİÇ BİRİSİNE de İnanmıyorum... Bir Hakim ve üstelik de bir BAYAN HAKİM... Bu tür toplantılara katılmak bir yana, bu tür toplantılarla ilişkisi olan hiç bir kişi ile de bir dostluk ve yakınlık ilişkisi içinde de olamaz ve olamazda....
Bu tür Kişilerden kaçınarak uzak durmaz ise; SÖYLENTİLER Çıkarırlar...
Görev yaptığı bölgede HAKİMİN ; Evi, İşi ve kendi Aile mensupları yanında MESLEKTAŞLARI ve Meslektaşlarının Aile fertleri bulunur.
xxxxxxx
1979 Yılı 13 Kasımı...DANIŞTAY Hakimliğinden ayrıldım ve Diyarbakır'ın bir İlçesinde göreve başladım... Jandarmada yatıp-kalkıyorum....Tabildotun da yiyorum... Otel ve uygun Lokanta yok...Tayini çıkan C. Savcısı meslektaşın taşınmasını bekliyorum...
Cuma akşamı; C. Savcısı ve Karakol Komutanı oturuyoruz. KÖY Karakolundan telefon geldi...Karakol Komutanı UZMAN Çavuşun gece evi kurşunlanmış...
ÜÇ Yurttaşı TUTUKLANMAYA SEVK Etti; C. Savcımız.... Bu Kişilerin Kurşunladığına ilişkin SOMUT DELİL Arıyorum....Kurşunlanan Konut etrafında AT İZİ bulunmuş...İki Km. ileri de bu Kişilerin MEZRA Denen Hayvan Barınağından çıkmış...
Hakim; Karakolda yatıyor ve Karakolun yemeğinden yiyor...HERKES TUTUKLANACAKLARI Görüş ve endişesindeler...
Savcı Meslektaş; TUTUKLAMAYA ÜÇ KARDEŞİ SEVK Etti...
İnceledim...SEVK Olunan Fail olanların Beyan ve savunmalarını aldım...
Sonuç; " ATI İZİ ile İT İZİ ile içeri Kişi CEZAEVİNE Atılırsa SOKAKTA KİMSE Kalma...Delil yetersiz SERBEST BIRAKILMALARINA...."
Giydiğim Cübbe de yeni ve ilk kez Yargılamaya çıktım...Cübbeyi de Koşete tozlanmasın diye paketliyorum. MÜBAŞİR CÜBBEYİ Hemen kaptı ve Yüzüne doğru götürdü ve kokladı...
Ben de; " Hayrola ..." dedim...Mübaşir ; " ADALETİN KOKUSUNU BU CÜBBEDE ALDIM..." dedi...
Ertesi Gün saat 15.00 de bana bir eşya almak için; Mahkeme Müdürü ile dışarı çıktık...Caddedeki Dükkanlardaki Esnaflar Ayağa kalktı...Kahvehane boşaldı Selama durdular...
Bende şaşırdım...Kalem Müdürü; " Hakim Beyim...Bu Halk Sizi unutmaz...Herkes Hakim Karakolda kalıyor Tutuklanacak gözü ile baktılar..."
Yani Tutuklamanın yapılamayacağını Mübaşirde biliyor..
Görev yerime gelmeden önce ; Köyde Annemi ziyaret ettim.
Merhum Annem; " OĞLUM,CÜBBENİ GİYDE...SENİ CÜBBELİ Göreyim.." dedi...Cübbemi giydim ve ağlayarak sarıldı...
"Birini Hakkını; yedirirsen, hakkımı helal etmem..." dedi ve Göz Yaşlarını da cübbeme sildi... Bu Cübbemi de SAKARYA DEPREMİNDE ENKAZDA Kaybettim...
xxxxxx
Güneydoğu Bölgemizin Bir ilçesindeyim...Mesleğin de başlarındayım...Bir Hakim ve bir Savcı beraber çalışıyoruz. Yakın bir İlçe PTT.sinde adıma gönderilen bir mektup aldım...
El ile yazılmış...Bir Cinayet olayı var...Fail olduğu ileri sürülen iki kişiyi Tutukladım. SORGU Hakimi olarak adıma gönderilmiş.
Mektup ; "TUTUKLU İKİ Kişiyi Bırakırsam 30.000 tl. emanette ...Sana verilecek...Komutan alacağını aldı..."
Konuyu ; J. Komutanı ile görüştüm...Komutan; " Size bu parayı verirler.." diyor ve rahatça da gülüyor... Şu anda Hayatta olmayan Merhum C. Savcısı Arkadaş ile paylaştım.
Beraber İL Savcısına gittik...İl Başsavcımız merhum NECATİ İYGÜN Ağabeyimiz ile görüştük. Konuyu ve sıkıntımızı ilettik.
Başsavcı bize; " Tahliye yapmayınız. Davayı bir an önce Ağır Cezaya gönderiniz. PARA İADE Olunur. Tahliye ederseniz , para Sizin adınıza yenir..." dediler...
Dosyayı eksikleri olmasına rağmen AĞIR CEZA Mahkemesine Dava açmak suretiyle gönderdik.
xxxxx
Hakim-Savcı Görev yaptığı Bölgesinde çok dikkatli olması gerekir. Görüştüğü ve Sosyal ilişki kurduğu Bölgenin İLERİ GELEN-İLERİ GİDEN Kişileriyle de dikkatli ve sınırlı olacaktır.
Bunun Yanında; Bölgenin Siyasi Kişileri ile de çok sınırlı ve de mesafeli olacaktır. Çünkü; Siyasileri herkes İşini yapması içinde Rahatsız ederler...
xxxxxx
Yargı Mensuplarının Öncelikle SİYASİLERDEN ve SİYASET ile uğraşanlardan uzak olması gerekir.
YARGI ve YARGI Mensupları uzun bir süredir de SİYASİ Baskı sıkıntıları içindedirler....Bazı Siyasiler , kendilerine bu konularda iş çıkarmaktadırlar...
HAKİMLİK; ADİL OLMAK KADAR DA ; CESUR ve YÜREKLİ OLMAYI DA GEREKITİRİR....
Hakimin Kararlarında pis kokular olmaz...Olsa olsa HUKUKUN Güven veren Kokusu olur....
Yalnız; Yargı ve Yargıda GÖREV Verilen-Alan HAKİMLER Hepimizin Hakimidir. Kararını da sadece Davanın Tarafları adına değil; "TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR " Verir...
Ben KIRK YILI Geçkin bir süre; Adliye-Duruşma Salonlarında verdiğim KARARLARDA; TÜRK MİLLETİNİ Arkama aldım...Gücümü ve cesaretimi de Halkımdan aldım...
xxxxxxxxx
Bir Anımı KAMUOYU ile paylaşmak gereğini duydum...
2024 Yılı Aralık Ayı sonları...BAKIRKÖY ADLİYESİNDE; " ...........AĞIR CEZA MAHKEMESİNDE; görülmekte olan CİNAYET Davasında Mağdur- Müdahil Vekili olarak Davayı takip ediyorum...Duruşmaya da ilk çıkışım.
Mahkeme Başkanımız 40 yaşlarında bir Bayan...Yani HAKİME Hanım... Duruşma boyunca hep beni izledi...
Kısa bir Savunma verdim...
Duruşma sona erdi. Sanık TUTUKLU...
Duruşma zaptı bekliyoruz.....HAKİME Hanım; bana hitaben; " HAKİM BEY...YAŞ Kaç? " sorusunu yönetti.
Bende; Tahmin etmesini söyledim....
HAKİME Hanım; " 60-ALTMIŞ..." dedi...
Bende; Espri olarak; " Tüm Masraflar bugün BENDE...Beni çok GENÇLELŞTİRDINIZ.. Ve 78 YAŞINDA Olduğumu 79 YAŞINA Doğru yol aldım..." dedim....
HAKİME Hanım; " İNANMIYORUM!..." dedi...Bende Kimliğimi çıkardım ve Kimliğime bakmasını söyledim...
HAKİME Hanım; " Neden bakayım ki...Beyanınız yeterli ..." dedi.
Bu Dinçliğimi ve Genç olmamı neye BORÇLU Olduğumu sordu...
Bende; Cübbemin önünü açtım ve Karın BOŞLUĞUMDAN İKİ Elimi Boğazıma kadar götürdüm...Ve; " BURADA HARAM YOKKKK!....DÜŞMEDİ!...RAHATIM!.. " dedim...
İçeride bulunan Yurttaşlar; " HELAL OLSUN..." dediler.
Dışarı çıktık ve TUTUKLU SANIK Vekili; " Ağabeyi çok güzel bir söz sarf ettin...Helal olsun..." dedi ve bana sarıldı....
Evet....HAKİMLİK Budur....ADİL Olmak kadar da YÜREKLİ Olmayı da gerektirir.....Hakim; her zaman, önce Davanın Taraflarına ve İçinde bulunduğu Toplumuna da Bu Güveni vermeli ve verebilmelidir....
Kamuoyuna Saygı ile...
FACEBOOK YORUMLAR