BİR DÖNEM ÖNCEKİ CHP...... VE KURULTAYINDA RÜŞVET SÖYLENTİLERİ...

    Rüşvet, tüm Toplumların ve Toplumları Yönetenlerin  büyük sorunudur.
     Merhum S. DEMİREL'in  A.P. de ölünme oldu ve FERRUH BOZBEYLİ Başkanlığında DEMOKRATİK Parti kuruldu. Bir süre Partiden çözülme ve dağılmalar oldu...Çıkar söylentileri gündem oldu.. Konya ilinde tek Milletvekili Merhum FARUK SÜKAN Çıktı...
     DEMİREL 'in AP. sine Hükümet kurabilmesi için BEŞ Milletvekili gerekiyordu.... Diğer Partilerden istifa ederek; DEMİREL' in A. P. ne katıldılar....Tabi ki, Demirel'in  A.P. ne geçen Milletvekilleri ile ilgili söylentiler Kamuoyunda dolaştı. Bu Milletvekillerinden biriside Memleketim olan KIRŞEHİR' de  seçilen Av. bir Meslektaşım idi...
     Çıkar Temin etmek; söylentileri olur ama; ispatı da zor olur.
     Bir ara bir Haber gazetelerde...." ECEVİT, Hükümeti kurmak için , KUMAR BORCU olmayan beş Milletvekili arıyor ..." gibi yorumsal manşetler dolaştı...
      RÜŞEVETİ; Alan- Verende TCK. nu açısından sorumlu oldukları için; " Alan, ALDIM...Verende  VERDİM... " demezler... Ama kokar...
         xxxxxx
       Birkaç gündür dolaşan DEDİ-KODU...." CHP Kurultayında; Bazı Delegelere OYUNU  ÖZĞÜR ÖZEL'e vermeleri için RÜŞVET TEKLİFİ Yapılmış... Veya  verilmiş..." söylentileri...
      Ama, bunun ispatı da zor olsa gerek...
      C. Savcısı Harekete geçti...
      Yalnız bu güne dek de; Benzer söylentiler çok oldu...C. Savcıları sessiz kaldılar...
      Güney Doğu Bölgemizde Hakim olarak görevliyim...PTT aracılığı ile adıma gönderilen ve Hayali isimle yazılmış bir  MEKTUP aldım.
    CİNAYET Suçundan İki Kişi TUTUKLU...SORGU Hakimliğinde Dava da devam ediyor. Bu Kişileri Tahliye etmemi ve 20.000 Tl. ayrıldığını...... Olayı hemen C. Savcısı arkadaş ile paylaştım...Beraber İL Başsavcısını ziyaret ederek, Onunla da  paylaştık..
    Başsacvı  Ağabeyimiz ; o çevreninin insanı..."TAHLİYE YAPMAYIN.... Soruşturmayı bir an önce tamamlayıp, Ağır Ceza Mahkemesine Kamu Davasını açın...Ve söz konusu Para İADE Edilir..." dedi... Gereğini  bu şekilde yaptık...
       xxxxxx
     Yalnız; C. Savcılığı SORUŞTURMASI GİZLİ OLUR...Kamuoyuna da henüz Bilgi verilmemesi gerekirdi.
      Tüm SEÇİMLERDE Bu tür Söylentiler olur...Doğru ve gerçek olanları olduğu gibi; Hayali ve Adayların birbirlerini yıpratmaları amaçlı söylentiler de olabilir ve olmaktadır da...
       Demokrasinin önce Kurumları ve sonrada Kuralları göz önünde tutulmalıdır.
      Merhum İSMET İNÖNÜ İçin; " ASKER KAÇAĞI..." söylentisini espri olarak söylenmesi sonrası da halkın büyük çoğunluğunun da inanması olayı yaşandı.
    Bu öyküyü bizzat  Sayın Hüsamettin C:NDORUK anlattı...
                    xxxxxx
      Bu hayali öyküler; CHP ve CHP Yönetimini yıpratmaya yönelik ve bence de MİZANSEL bir espri olsa gerek...
      CHP; masa başlarında ve içki muhabetleriyle kurulmuş bir Siyasi Parti değildir.  MİLLİ MÜCADELE Döneminde;                                        
       "YAPARAK ve YAŞAYARAK KURULMUŞ bir SİYASİ TOPLUM Örgütüdür."
      Siyasi Partilerle ilgili Tüm SORUŞTURMA ve İNCELEMELER; YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINCA YAPILIR ve de Yürütülür.
      C. Savcılarımız; Siyasi Partilere yapılan Saldırı ve benzeri eylemlerle ilgili her türlü soruşturmaları yapıp; Delilleri toplayabilirler. Failler Hakkında Mahkemelere KAMU DAVASI Açabilirler.
     Ancak; SİYASİ PARTİLERLE İLGİLİ  Belirli Davaları da YARGITAY C. BAŞSAVCILARI ANAYASA MAHKEMESİNE Açabilirler. KAPATMA ve UYARMA  gibi....
     Anayasamızın getirdiği düzenlemeye göre;                                         
     "SİYASİ PARTİLER; DEMOKRATİK, SİYASİ  HAYATIN  VAZGEÇİLMEZ UNSURLARIDIR."   
      Siyasi Partiler, önceden izin almaksızın kurulurlar ve Anayasa ve kanun hükümleri  içerisinde  faaliyetlerini gösterirler.  
       Siyasi Partiler tüzük ve programları ile  eylemleri, Devletin bağımsızlığına ,ülkesi ve  milleti ile bölünmez bütünlüğüne , insan haklarına , eşitlik ve  hukuk devleti ilkelerine , milletin egemenliğine , demokratik  ve LAİK Cumhuriyet ilkelerine  aykırı olamaz........"
       Anayasamızda ki " DEMOKRATİK DEVLET " ilkesi geçerliliğini korumaktadır.  Her şeyden önce Anayasa;" GENEL ve EŞİT OY..." esasını benimsemiştir....Anayasa, böyle bir devlet sistemini benimsemiştir. Devletin yönetiminde, OYLARIYLA Katılma bakımından  Yurttaşlar arasında  her hangi bir ayrım yapılmamak-tadır.
       Anayasadaki DEVLET şekli CUMHURİYETTİR. Devletin tüm organları  doğrudan veya  vasıtalı bir tarzda  mutlaka seçimden çıkmalıdır.
       Anayasanın getirdiği temel ilkelerden biriside; EŞİTLİK İlkesidir.   " Herkes dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce , felsefi inanç , din ve mezhep ayrımı gözetmeden kanun önünde eşittirler."
     Siyasi Partiler ister İktidarda olsunlar...İsterse Muhalefette olsunlar DEMOKRATİK YAŞAMIN  VAZGEÇİLMEZ UNSURUDURLAR...
      ÇAĞDAŞ DEMOKRASİ, özde bir çıkarlar diyaloğu demek olduğu için , DİYALOĞUN İKİ Yanını oluşturan  İKTDAR ve MUHALEFET Partilerinin DEĞERİ Aynıdır. ve Aynı Değer verilir.
       Yalnız; SİYASİ Partilerin uyacakları ESASLAR Vardır.
      Parti tüzük, program ve tüm faaliyetlerinde ; İNSAN HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİNE DAYANAN  DEMOKRATİK ve LAİK CUMHURİYET İLKELERİNE  ve DEVLETİN ÜLKESİ ile  MİLLETİYLE  BÖLÜNMEZLİĞİ TEMEL HÜKÜMLERİNE uyulması da gerekir."
      Yalnız; CHP. bu ilkelere uyan bir partidir. KAPATILMASI da ZOR OLSA GEREK....12. EYLÜL 1980 DARBESİNİN  Komutanlarınca  Kapatıldılar....
     Ama ; CHP, daha güçlü olarak; Türk Toplumunun Demokrasi isteyen  ATATÜRKÇÜ Kitleyi temsil etti...
      CHP, Topluma Dine veya Kiliseye ait olmayan anlamını taşıyan LAİK Düzeni getirdi. Devletin organlarında güdülen MEZHEPÇİİĞE son verdi. Dinsel İnançların  insanlara eşit davranılmasını engelle-memesini sağladı.
                        xxxxxxxx
     Ben bir HUKUKÇU olarak şöyle bir ANAYASA  istiyorum...Sadece kendim için değil...Milletim , Ülkem ve  İnsanlarımız  için;
     "ANAYASANIN ; GÜÇLÜ bir  YARGI DENETİM ile  SINIRLANDIRIL-MIŞ KLASİK PARLAMENTER SİSTEM..."
      Yani YASAMA yetkisini kullanan bir PARLAMENTO... Onun için-deki çoğunlukça kurulan  ve bu çoğunluğa dayanarak çalışan bir  HÜKÜMET... Sembolik yetkilere  sahip sorumsuz bir DEVLET BAŞKANI;  yani CUMHURBAŞKANI... Yargısal işler4şi dışında; YASAMANIN ve YÜRÜTMENİN  KARARLARINI; TÜRK MİLLETİ ADINA DENETLEYEN, BAĞIMSIZ ve TARAFSIZ   bir YARGI  ORGANI...
                  xxxxxx
     Bu SİSTEMİ özledim...HAYALİNİ KURUYORUM Hep....
    Ben bu duygularla hayal ederken de , DEVLETİ KURMUŞ Bir SİYASİ Parti için söylentiler tartışılıyor...
    Saygı ile....