KAMUOYUNA.....
AVUKATLIK MESLEĞİ ve KUTSAL SAYDIĞIMIZ SAVUNMA......
Av.lık mesleği ilk kez ÇİN'de başlamıştır.Müvekkili ŞÜPHELİYİ Mahkemede SAVUNAN AVUKATA; Çin Hakiminin Sorusu şu olmuştur:
" BU EYLEMİ-SUÇU; MÜVEKKİLİNİZ ile BERABER Mİ İŞLEDİNİZ?"
Evet... O zaman ki Kürsü Hakiminin Av.lık mesleğine bakışı...Av. Müvekkilinin Yargılandığı veya Davacı konumunda olan Müvekkilinin Dava konusu olayla ilgili her türlü bilgi ve belgelerini de bilir...Ama İFŞA edemez...Müvekkili aleyhine de TANIKLIK Yapamaz...Müvekkili yönünden SIR saklar...Saklamak zorundadır.
xxxxxx
Anayasamızda BAROLARLA ilgili bir düzenleme yoktur. Yalnız Laik bir Ülke olan T.C. Anayasasının 156. maddesinde Diyanet İşleri başkanlığı kurulması ile bir düzenleme vardır.
Bir HUKUK Kurumu olan BAROLARLA ilgili Anayasal bir düzenlemenin olmaması düşündürücüdür.Bu bir eksikliktir.
BAROLAR; bir Yüksek Mahkeme olmadığı gibi,İlk derece mahkemesi de değildir.Ama Mahkemeler bünyesinde SAVUNMAYI üstlenen bir HUKUK Kurumudur.
Barolar;Yargının içinde ve hatta tam ortasındadır.İl Protokolunda ise;Vali-Garnizon, Belediye Başkanından sonra 4. sıradadır.
YASAMA-YÜRÜTME-YARGI arasındaki DENĞE titizlikle korunması gerekirken; bu DENGE YARGI Aleyhine tamamen bozuldu. Yargı Mensupları SUSARKEN; ONURLU SES BAROLARDAN geldi. "Hukuk ve onu uygulayacak Tarafsız -cesur HAKİM size de gerekebilir..." dedi.
Sanırım bir yıl önceleri; Ankara da Hukuk Fakültesinin birisinde; sınav esnasında KOPYA çeken Öğrencisi yakalayan ve hakkında TUTANAK Düzenleyen AKADEMİSYEN Kızımız; Kopya çekerken yakalanan öğrencisi tarafından Üniversitedeki Çalışma odasında silahlı saldırı sonucu öldürülmüş idi....
Olaya ADALETE İntikal etti...Kamu Davası açıldı,adı geçen fail öğrencisi hakkında...
Bir kaç gün önce ; Ankara Ağır Ceza Mahkemesinde yargılaması yapıldı ve HUKUKUN gereği olarak; Yasanın belirlediği CEZAYI mahkeme Hakimleri verdiler...Karar Yargıtay'a gönderilecek...
xxxxxx
Bu yargılama safhasında; gerek Cinayeti işleyen ŞÜPHELİ Öğrenciyi ve gerekse Öldürülen Akademisyen kızımızın Ailesini duruşmada ve tüm yargılama safhasında Av.lar temsil ederler ve Hukuk İçinde kalarak SAVUNABİLİRLER...
Hatta; Mahkeme; Av.katı olmayan SANIĞA Av. görevlendiril-mesi içinde BAROYA bildirim yaparak, Av. Talep de edebilir...
Av.lık çok farklı bir Meslek....Görevde iken Baro Seçimi sonrası Mazbata verirken; Yaptığım Konuşmamda;
" Her HUKUK FAKÜLTESİ Mezunun Hakim-Savcı olabileceğini....Ama....AVUKAT OLAMAYACAĞINI....." söyledim.
Bu MESLEK; KENDİNİ AŞAN HUKUKÇULARIN YAPABİLECEĞİ Bir MESLEKTİR..
İkinci Dünya Savaşında; HİTLER Komutasında ALMAN Orduları FRANSAYI işgal ettiler...Dünya Halkları gibi; Fransız Halkı da HİTLER'E TASMASINI verdi.
İşgalci ALMAN ORDUSU Subayları Fransız Askeri Mahkemelerinde yargılandılar...
Genç bir İşgalci Alman Subayına bir Medya mensubu şu soruyu yönetir:
"İDAM ile YARGILANIYORSUNUZ...BİR KURTULUŞ ÜMİDİNİZ VAR MI?"
İŞGALCİ GENÇ ALMAN SUBAYI; DÜNYA HUKUK LİTERATÜRÜNE GEÇEN ŞU SÖZÜ-DÜŞÜNCEYİ söyledi...
"BİZ ASKER OLARAK, SAVAŞ ORTAMI GEREĞİ GÖREVİMİZ YAPTIK...İŞGAL ETTİĞİMİZ ÜLKENİN ASKERİ MAHKEMESİ DE GÖREVİNİ YAPACAK...YAPMASI DA GEREKİR...ANCAK BİZ HER ŞEYE RAĞMEN PARİS BAROSU AVUKATLARINA GÜVENİYORUZ..."
Evet...Av.lık mesleği kendini aşan Hukukçuların görevidir. Ülkesini işgal eden insanları mahkemelerde savunmak ve savunabilmek; anacak bir yücelik ve kendini aşmış olan insanların yapabileceği bir iştir.
XXXXX
HOCASINI ÖLDÜREN ŞÜPHELİ Öğrencinin Avukatı için Medya- Kamuoyu tepkili...Ama ...Savunma Mesleği de bazı ölçüleri gerektirir...Tarafların Özel yaşamlarına ve sır olan belgelerine ve konumlarına da girilmez...
Mahkeme Salonunda Savunma yapan Av.Meslektaşlarına, Savunduğu Müvekkilinin karşısında olan kişiye veya yakınlarına da saygılı olması gerekir...
Kendisine karşı saygı bekleyen Av. Meslektaşın önce karşı tarafa saygılı olması gerekir.
Adından da bahsetmek istemiyorum...Medya haberine göre; Meslektaşımız gereksiz tartışma ortamı yaratmış; MAKTÜL Yakınları ile...İnsan haklarına ve Şehit Akademisyen Hanım içinde Hukuk ve Hukukun İlkeleri ile bağdaşmayan sözler sarf etmiş...
Av. SAVUNMASI HUKUK Sınırları içinde yapılır. Savunma kapsamı hakareti ve aşağılamayı içeremez...Savunma ile de başkaları hedef gösterilemez...
Av. her şeyden önce; kendisi gibi mahkeme huzurunda karşı tarafı savunan Av. Meslektaşına da saygıyı gerektirir...
Bazı Av. Meslektaşlar, Karşı Tarafı ve özellikle de Av. Meslektaşını hafife alarak, aşağılayarak SAVUNMA yapmaya kalkışır...Bu tip Av. Meslektaşlar; Hukuku ve Av.lık mesleğini henüz özümseyememiş olan meslektaşlar....
Duruşmalarda SANIK Av.lığını üstlenen değerli bazı Av. Meslektaşlarım; MAKTÜLÜN YAKINLARINA BAŞSAĞLIĞI Dileyerek SAVUNMALARINI Yapmaktadırlar...Ben bu Meslektaşlarıma sayğılar sunuyorum...
Olayda adı geçen Av. Meslektaş hakkında, Medya Haberi ile bilgi sahibiyim...ÇORUM -Alaca İlçesi İMAM HATİP LİSESİ ve Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mezunu...
Sanırım Bağlı bulunduğu Ankara BARO YÖNETİMİ de SORUŞTURMA BAŞLATTI...Fazla bir şey söylemek gerekmez...
AVUKATLIK MESLEĞİ ve KUTSAL SAYDIĞIMIZ SAVUNMA......
Av.lık mesleği ilk kez ÇİN'de başlamıştır.Müvekkili ŞÜPHELİYİ Mahkemede SAVUNAN AVUKATA; Çin Hakiminin Sorusu şu olmuştur:
" BU EYLEMİ-SUÇU; MÜVEKKİLİNİZ ile BERABER Mİ İŞLEDİNİZ?"
Evet... O zaman ki Kürsü Hakiminin Av.lık mesleğine bakışı...Av. Müvekkilinin Yargılandığı veya Davacı konumunda olan Müvekkilinin Dava konusu olayla ilgili her türlü bilgi ve belgelerini de bilir...Ama İFŞA edemez...Müvekkili aleyhine de TANIKLIK Yapamaz...Müvekkili yönünden SIR saklar...Saklamak zorundadır.
xxxxxx
Anayasamızda BAROLARLA ilgili bir düzenleme yoktur. Yalnız Laik bir Ülke olan T.C. Anayasasının 156. maddesinde Diyanet İşleri başkanlığı kurulması ile bir düzenleme vardır.
Bir HUKUK Kurumu olan BAROLARLA ilgili Anayasal bir düzenlemenin olmaması düşündürücüdür.Bu bir eksikliktir.
BAROLAR; bir Yüksek Mahkeme olmadığı gibi,İlk derece mahkemesi de değildir.Ama Mahkemeler bünyesinde SAVUNMAYI üstlenen bir HUKUK Kurumudur.
Barolar;Yargının içinde ve hatta tam ortasındadır.İl Protokolunda ise;Vali-Garnizon, Belediye Başkanından sonra 4. sıradadır.
YASAMA-YÜRÜTME-YARGI arasındaki DENĞE titizlikle korunması gerekirken; bu DENGE YARGI Aleyhine tamamen bozuldu. Yargı Mensupları SUSARKEN; ONURLU SES BAROLARDAN geldi. "Hukuk ve onu uygulayacak Tarafsız -cesur HAKİM size de gerekebilir..." dedi.
Sanırım bir yıl önceleri; Ankara da Hukuk Fakültesinin birisinde; sınav esnasında KOPYA çeken Öğrencisi yakalayan ve hakkında TUTANAK Düzenleyen AKADEMİSYEN Kızımız; Kopya çekerken yakalanan öğrencisi tarafından Üniversitedeki Çalışma odasında silahlı saldırı sonucu öldürülmüş idi....
Olaya ADALETE İntikal etti...Kamu Davası açıldı,adı geçen fail öğrencisi hakkında...
Bir kaç gün önce ; Ankara Ağır Ceza Mahkemesinde yargılaması yapıldı ve HUKUKUN gereği olarak; Yasanın belirlediği CEZAYI mahkeme Hakimleri verdiler...Karar Yargıtay'a gönderilecek...
xxxxxx
Bu yargılama safhasında; gerek Cinayeti işleyen ŞÜPHELİ Öğrenciyi ve gerekse Öldürülen Akademisyen kızımızın Ailesini duruşmada ve tüm yargılama safhasında Av.lar temsil ederler ve Hukuk İçinde kalarak SAVUNABİLİRLER...
Hatta; Mahkeme; Av.katı olmayan SANIĞA Av. görevlendiril-mesi içinde BAROYA bildirim yaparak, Av. Talep de edebilir...
Av.lık çok farklı bir Meslek....Görevde iken Baro Seçimi sonrası Mazbata verirken; Yaptığım Konuşmamda;
" Her HUKUK FAKÜLTESİ Mezunun Hakim-Savcı olabileceğini....Ama....AVUKAT OLAMAYACAĞINI....." söyledim.
Bu MESLEK; KENDİNİ AŞAN HUKUKÇULARIN YAPABİLECEĞİ Bir MESLEKTİR..
İkinci Dünya Savaşında; HİTLER Komutasında ALMAN Orduları FRANSAYI işgal ettiler...Dünya Halkları gibi; Fransız Halkı da HİTLER'E TASMASINI verdi.
İşgalci ALMAN ORDUSU Subayları Fransız Askeri Mahkemelerinde yargılandılar...
Genç bir İşgalci Alman Subayına bir Medya mensubu şu soruyu yönetir:
"İDAM ile YARGILANIYORSUNUZ...BİR KURTULUŞ ÜMİDİNİZ VAR MI?"
İŞGALCİ GENÇ ALMAN SUBAYI; DÜNYA HUKUK LİTERATÜRÜNE GEÇEN ŞU SÖZÜ-DÜŞÜNCEYİ söyledi...
"BİZ ASKER OLARAK, SAVAŞ ORTAMI GEREĞİ GÖREVİMİZ YAPTIK...İŞGAL ETTİĞİMİZ ÜLKENİN ASKERİ MAHKEMESİ DE GÖREVİNİ YAPACAK...YAPMASI DA GEREKİR...ANCAK BİZ HER ŞEYE RAĞMEN PARİS BAROSU AVUKATLARINA GÜVENİYORUZ..."
Evet...Av.lık mesleği kendini aşan Hukukçuların görevidir. Ülkesini işgal eden insanları mahkemelerde savunmak ve savunabilmek; anacak bir yücelik ve kendini aşmış olan insanların yapabileceği bir iştir.
XXXXX
HOCASINI ÖLDÜREN ŞÜPHELİ Öğrencinin Avukatı için Medya- Kamuoyu tepkili...Ama ...Savunma Mesleği de bazı ölçüleri gerektirir...Tarafların Özel yaşamlarına ve sır olan belgelerine ve konumlarına da girilmez...
Mahkeme Salonunda Savunma yapan Av.Meslektaşlarına, Savunduğu Müvekkilinin karşısında olan kişiye veya yakınlarına da saygılı olması gerekir...
Kendisine karşı saygı bekleyen Av. Meslektaşın önce karşı tarafa saygılı olması gerekir.
Adından da bahsetmek istemiyorum...Medya haberine göre; Meslektaşımız gereksiz tartışma ortamı yaratmış; MAKTÜL Yakınları ile...İnsan haklarına ve Şehit Akademisyen Hanım içinde Hukuk ve Hukukun İlkeleri ile bağdaşmayan sözler sarf etmiş...
Av. SAVUNMASI HUKUK Sınırları içinde yapılır. Savunma kapsamı hakareti ve aşağılamayı içeremez...Savunma ile de başkaları hedef gösterilemez...
Av. her şeyden önce; kendisi gibi mahkeme huzurunda karşı tarafı savunan Av. Meslektaşına da saygıyı gerektirir...
Bazı Av. Meslektaşlar, Karşı Tarafı ve özellikle de Av. Meslektaşını hafife alarak, aşağılayarak SAVUNMA yapmaya kalkışır...Bu tip Av. Meslektaşlar; Hukuku ve Av.lık mesleğini henüz özümseyememiş olan meslektaşlar....
Duruşmalarda SANIK Av.lığını üstlenen değerli bazı Av. Meslektaşlarım; MAKTÜLÜN YAKINLARINA BAŞSAĞLIĞI Dileyerek SAVUNMALARINI Yapmaktadırlar...Ben bu Meslektaşlarıma sayğılar sunuyorum...
Olayda adı geçen Av. Meslektaş hakkında, Medya Haberi ile bilgi sahibiyim...ÇORUM -Alaca İlçesi İMAM HATİP LİSESİ ve Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mezunu...
Sanırım Bağlı bulunduğu Ankara BARO YÖNETİMİ de SORUŞTURMA BAŞLATTI...Fazla bir şey söylemek gerekmez...
FACEBOOK YORUMLAR