Toplumun zenginleşmesi istenmez. Çünkü, zenginleşen toplum, önce zor işleri yapmaktan uzaklaşır. Örneğin, ahıra gitmez. “Sen ağa ben ağa ineği kim sağa” söylemi durumu özetliyor.
İnsanlar, geliri arttığı zaman “tembelliği” tercih eder. Tembelleşme, toplumsal bozulmayı beraberinde getiriyor.
Bu nedenle;
1. Reel faiz negatif tutulur.
Eğer pozitif faiz uygulanır ise, para ile para kazanma dönemi başlar. Para ile para kazanan kişi, faiz kazancı ile yaşamaya alışır ve üretime katılmaktan uzaklaşır.
Negatif faiz, parayı eritir, tüketir. Parası tükenen kişi, çalışmak ve üretime katılmak zorunda kalacaktır.
2. Kiralar amortize değerini karşılayacak seviyenin altında olmalıdır.
Her şey eskir. Kiraya verilen mülk daha çabuk eskir. Alınan kiraların toplamı amortize değerinin üzerinde olur ise karşınıza emlake bağlı zenginlik çıkar. Bunu önlemenin yolu, emlaki vergilemekten ve kiraları, amortize değerinin altında tutmaktan geçer.
Kiraların işe yaramadığını gören mülk sahibi, mülkünü elinden çıkarır. Örnek Amerikadır. Amerikada insanlar kiraya vermek için emlak satın almazlar. Çünkü, emlak vergileri ağır ve emlak sahibine aşırı sorumluluklar yükleyen yasalar vardır.
3. Ücretler, işçinin kendini yeniden üretecek seviyenin üzerinde olamaz. Olur ise işçi zenginleşmeye başlar.
Yeme-içme-barınma-sağlık gibi, işçinin kendini yeniden üretme maliyeti, asgari ücret olarak saptanır. Bu ücretten istese de işçi tasarruf edemez. Zengin olamaz. Ömür boyu, çalışmak zorunda kalır.
4. Tasarrufun önüne geçmek gerekir. Çünkü tasarruf zenginlik demektir. Zenginleşen toplum, tembelleşir.
Tasarrufu önlemenin yolu tüketimi artırmakla mümkün. Medya, moda, reklam sayesinde insanları etkilemek ve tüketimi artırmak mümkündür.
“Bir daha mı geleceksin dünyaya tüket” imajı insanlar tarafından kabul görür. Tüketim kalıpları artarak değişir. Tüketim arttıkça gelir yetmez. Geliri yetmeyen kişi, çalışmak zorunda kalacaktır.
5. Kredi kölesi yaratmak.
Zengin ülkeler “tüketici kredileri” yoluyla, etkin bir metod geliştirdiler. İnsanlara 30 yıla varan tüketici kredisi veriliyor. Ev kredi ile alınıyor. Araba kredi ile alınıyor. Seyahat kredi ile yapılıyor. İnsnlar gelecekteki gelirini bu günden tüketiyor. Krediyi ödemek için var gücü ile işine dört elle sarılıyor. Kredi kölesine dönüşüyor.
6. Bizi fındık ilgilendiriyor.
Devlet fındıktan gelir elde edilmesini ve zenginlik yaratılmasını istemez. Destekleme fiyatını, maliyet seviyesinde tutar. Fındık zenginlik yaratmaz. Fındıkçı, ömür boyu köle gibi çalışır.
Bu yıl destekleme fiyatı 132 lira olarak belirlendi. Bu fiyat, fındık üretim maliyetine eşit. Geçtiğimiz tüm yıllarda fındık destekleme fiyatı maliyetine eşit idi.
Bunlar tesadüf olamaz. Görünmeyen kuvvetler, fındık ürününün zenginlik yaratmasını istemiyor. Fındık üreticisini köle gibi çalıştırmayı başarıyor.
Şinasi KARA
FACEBOOK YORUMLAR