Çürüme genel kuraldır. Her şey çürür ve toprak olur. İnsanın sonu da toprak olmaktar.
Maddesel çürümenin gerisinde, anti-madde olduğuna dair fiziki bulgular var. Eğer öyle ise, hiç bir varlık çürümeden kendini kurtaramaz.
Nitekim, köyde bıraktığım evi eskimiş buldum. Yazlığa giderken, arabayı üç ay çalıştırmadan bıraktım, çalışmıyor. Mühendisler “metal yorgunluğunu” bilir. Hiç dokunmasanız da metal olduğu yerde özelliğini kaybediyor.
Demek ki, madde alemi için çürüme genel kural.
Canlı varlıklar ise doğum ile kendini yeniliyor. Yeni gelen için çürüme devam edecek. Bu bilinç genetik koda kaydedilmiş. Her canlı, doğum ile çürümeden kurtulmaya çalışıyor.
Ev, araba, makina gibi maddi varlıklardaki çürümeyi engellemek için insan sürekli gayret ediyor. En az yıpranma payı “amortismanlar” kadar yatırım yapmak zorunda kalıyor.
İnsanoğlu maddi alemin çürümesine karşı müthiş bir mücadele içinde. Ancak, toplumsal çürüme varsa, gayretleri sonuçsuz kalıyor.
Toplum nasıl çürür ?
-ilk gösterge ADALET sisteminde ortaya çıkar. Haklıya hakkını vermeyen adalet sistemi, toplumsal çürümeyi hızlandırıyor. “Mülkün temeli adalettir” söylemi boşa söylenmemiştir. Adaletin olmadığı yerde mal-mülk işe yaramaz. Can güvenliği olmaz.
Ülkemizde Adalet sistemindeki çürüme gözle görülür hale geldi.
Çinli filozof KONFÜÇYÜS 2600 Yıl önce şöyle diyordu.
“Mahkemede taraflardan biri zengin, diğeri fakir ise zengin kazanır. Her iki taraf zengin ise dava uzar. Her iki taraf fakir ise adalet gerçekleşir”
Bu söylem adalet sistemindeki çürümenin göstergesi olarak devam ediyor.
-İkinci gösterge, gelir bölüşümündeki adaletsizliktir. “Biri yer, biri bakar, kıyamet kopar” atasözü boşa söylenmemiştir. Toplum, gelir bölüşümünde adaleti sağlayamadığı zaman, çürüme hızlanıyor.
-Üçüncü gösterge, siyasette ortaya çıkıyor. Siyasiler “kendi çıkarlarına uygun yasa yaptıkları” zaman, çürüme gözle görülür hale geliyor. Örneğin “milletvekili maaşını artırmak” gündeme geldiği zaman vekiller. kolayca anlaşıyorlar. İki yıl milletvekilliği yapanı emekli eden meclis, siyasal toplumdaki çürümenin ne kadar hızlı olduğunu gösteriyor.
-Dördüncüsü NEPOTİZM dir. Nepotizm, kayırmacılık olarak anlam taşır. En çok akraba kayırmacılığı olarak karşımıza çıkar. Örneğin, üniversitelerimizde görevli akademisyenlerin yarıdan fazlası birbiri ile akraba olduklarına dair iddialar var. Böyle olunca, karşımıza çirümüş üniversiteler çıkıyor.
-Beşincisi devlette ortaya çıkar. Devletteki çürüme , LİYAKAT VE KARİYER düzeninin bozulması ile başlar. Devletteki çürümenin diğer bir göstergesi, memur sayısındaki artış ile görülür. İhtiyaçtan fazla memur alınması, devlet giderlerini artırıyor. Üretime katılmadan üretimden pay alan Asalak Sınıf yaratıyor.
Toplumsal çürüme nasıl önlenebilir?
Yorumlarınız bekleniyor.
Şinasi Kara
FACEBOOK YORUMLAR