Sinasi Kara
Bakanlık Müfettişliği yaptım. Yüzlerce soruşturmada bulundum. Soruşturmaya konu faillerin tamamı SUÇLU OLDUKLARINI biliyordu. Zira muhbirler, delilleri ortaya koyuyordu.Delilleri gösterip "bu konuda ne diyorsun" diye sordugumda, aldığım cevap hepsinde aynıydı. "Bana komplo kurdular"
Benzer durum şimdi yaşanıyor. Belediyelerde "Rüşvet, irtikap, ihaleye fesat karıştırma" suçlarından soruşturma yapılmış. Iddia makamı, tutukluluk talebi ile ceza davası açmış. Nöbetçi mahkeme, dosyayı incelemiş, davayı kabul etmis ve tutuklama kararı vermiş.
Dava açıldıgına göre, hiç kimsenin söyleyecek sözü olamaz. TCK "Görülmekte olan bir dava hakkında, davayı etkileyici yazı yazmayı, yorum yapmayı" yasaklıyor. Yorumcuların bu kurala dikkat etmesi gerekiyor.
Konuya Müfettiş gözü baktığımız zaman, aşağıdaki sonucu saptamak mümkün.
-Soruşturma, çok önceden başlamış ve sonuçlanmış. Failler, sonucun ne olacağinı, avukatlarından öğrnmişlerdir. Kuraldır. Hastalıgı olan doktora gider. Soruşturmaya uğrayan Avukata gider. Çare arar. Belli ki, çareyi siyasette bulmuşlar.
Soruşturmaya siyasi içerik kazandırmak amacıyla, adaylık statüsünü öne almışlar. Seçimlere 3 yıl var. Şimdiden aday gösterip, ulusal ve uluslararası toplumu arkalarına alma niyetleri açikça gözüküyor.
-Ulusal toplumu ikna etmek için, Goebbels kuralını uygulamak yeter. Zira toplumda, siyasi iktidardan rahatsız olan kesim var. Bu kesim, ortada suç olup olmadıgına bakmaz. Onlar için aslolan muhalefet etmektir. Siyasi partinin üyeleri devreye girer ve toplumsal muhalefet oluşur. Oluşmuştur.
-Uluslararsı toplumu ikna etmek zordur. Nitekim, bu soruşturma ile ilgili olarak uluslararası toplum nötr davrandı. Ilgili partinin başkanı Ingiltereden destek istedi. Ingiltereden ses çıkmadı. Uluslararası toplum ikna edilemedi. Demek ki, uluslararası toplum bizi bizden daha iyi tanıyor.
Şinasi Kara
FACEBOOK YORUMLAR