2013 yılında, Sednaya Hapishanesindeki görüntüler basına sızmış idi. Gördüğüm zaman şok olmuştum. Almanların NAZİ HAPİSHANELERİNE benziyordu. İnsanlara işkence ediliyor. Ölenler, pres makinalarında presleniyor. Ölü yakma odalarında yakılıyor.
Resimleri gördükten sonra ESAD ve Rejiminin acımasızlığını anlamakta gecikmedim. Esad, rejimini ayakta tutmak için “İNSANLIK SUÇU” işliyordu. Tarih bize şunu göstermiştir. İnsanlık suçu işleyen hiç bir iktidar ayakta kalamaz.
Sedneya Hapishanesindeki resimler, 2013 yılında kararımı kesinleştirdi. O günden beri ESAD ve REJİMİNE karşıyım. Bazı arkadaşlar “Hükümetin ESAD ile anlaşması” için öneriler sunuyordu. İlk karşı çıkan ben oluyordum.
Türkiyedeki muhalefetin “tutum ve davranışlarını anlamakta” zorluk çekiyordum. Çünkü aynı resimler onlara da gösterilmiş idi. Nasıl olur da “zalim bir iktidardan taraf” siyaset üretilirdi. Siyasetin bu kötü yüzü, beni siyasetten soğutmuş ve CHP den istifa etmiştim.
Zorluk çektiğim ikinci konu ise SIĞINMACILAR idi. Zulümden kaçan insalara kucak açmak TÜRK GELENEĞİ dir. Muhalefet bu geleneğe hiç uymadı. Her türlü zorluğa rağmen “sığınmacılardan taraf” oldum. Çok sevdiğim pek çok insan ile bu konuda anlaşmazlığa düştüm.
Ancak, gördüğüm resimler, Suriyedeki rejimin insanlara yaptığı zulmü gösteriyor ve aklımdan çıkmıyordu. Bu zulmü duyan, gören ve yaşayan insanların kaçmaktan başka çareleri olamazdı.
Suriyedeki SEDNEYA HAPİSHANESİNİ iyi inceleyin. Diktatörlerin, iktidarda kalmak için, yapabileceği kötülükleri gözler önüne seriyor.
Şinasi KARA
FACEBOOK YORUMLAR