Şu gerçeği biliyoruz. Evdeki hesap çarşıya uymaz. Ancak bu kadarı da olmaz. Esnaf, vatandaşı nasıl kazıkalarım telaşında. Her gün fiyatı artırıyor.
Hafta sonları Kemerburgaza gidiyorum. Orman havası iyi geliyor. Etraf yeşermeye başladı. Kendimi Orduda zan ediyorum. Gitmişken, bir torba kalekim yapıştırıcı alayım da, düşen bir iki taş var onları yapıştırayım, dedim.
Küçüksudan geçiyorum. İnşaat malzemeleri satan bir yer var. Arabayla içeri girdim. Bir torba yapıştırıcı istedim. “Arabayı kirletmesin, naylon bir torbaya koy” diye rica ettim. Dükkan sahibi, yapıştırıcıyı torbaya koydu. Getirdi, arabaya yerleştirdi.
“Kaç para ödyeyeceğim” diye sordum. “750 lira” demez mi. Şaşırıp kaldım. 6 yıl önce evi yaparken fiyatını hatırlıyorum, 35 lira idi. Şüphelendim. Aynı işi yapan tanıdığım bir esnaf vardı, onu telefonla aradım. “Adalarda 350 liraya satıyoruz” diye caevapladı.
İşte size esnaf. Birisi 350 liraya satıyor. Diğeri, iki mislinden fazla para istiyor.
Tüm bunların sorumlusu, yanlış ekonomi politikası. Esnaf, sattığı malı yerine koyamıyor. Korkuyor. Bu korku, iş ahlakını bozdu. Sadece iş ahlakı değil, ekonomik dengeler de bozuldu.
İİşimiz zor görünüyor.
Şinasi Kara
FACEBOOK YORUMLAR