GŰÇLŰ OLMAK ZORUNDAYIZ

Siyasal toplumların gűcűnű ekonomi tayin eder. Ancak, ekonomik gűç tek başına yeterli gelmiyor. Askeri gűç ile tamamlanamayan ekonomik gűç hiç bir işe yaramıyor. Õrnek Japonyadır. 

Ekonomimizin gűçlű olduğu sõylenemez. Ancak askeri bakımdan gűçlű olmak zorundayız. Aksi taktirde bu coğrafyada varlıgımızı sűrdűrmemiz műmkűn değildir. 

Nedenlerini sıralıyorum:

1.  Tarihten gelen dűşmanlık var.

Batı, geçmişini Roma Medeniyetine dayandırıyor. 1453 yılında Romayı yıkan Tűrkleri asla af etmiyor. Batı zayıf anımızı bekliyor. Nitekim 1919 yılında "Tűrkleri Anadoludan sűrme kararı" aldılar. Bu kararı, Ulu Önder Atatűrk tarihin çõp sepetine attı. Ancak, Batı kararından vaz geçmiş değil. Şimdi űlkemizi bõlmeye çalışıyorlar. PKK terõristlerine maaş bagladılar. Askeri eğitim ve malzeme veriyorlar.

2. Doğu Akdenizde Gaz Yatakları var.

Doğu Akdenizde keşfedilen gaz yatakları, Batı ile bizi karşı karşıya getirdi. Batı, her zamanki gibi Yunanistanı kullanıyor. Mavi vatana sahip çıkabilmemiz, gùçlű bir orduya sahip olmamızdan geçiyor.

3. Ufukta Su Savaşları Var

Dűnya ısınıyor. Gelecek 50 yıl çerisinde  en ónemli sorun, tatlı su olacak. Fırat ve Dicle nehirlerinin suyunu kontrol eden, Orta Doğuya egemen olacak.  Batının gõzű bu sularda. Suyumuzu korumak için gűçlű bir oduya sahip olmamız gerekiyor.

4. Misakı Milli vaz geçilmezimizdir.

Birinci dűnya savaşından sonra toprklarımızı çaldılar.  Bin yıllık Tűrk şehri Halebi, Musul ve Kerkűkű zorla elimizden aldılar. 12 adayı, Italyanlar Uşi Anlaşmasına gõre bize vermek zorundaydı. 1946 yılında Yunana verdiler.  1912 yılında, tek kurşun atmadan Osmanlı devsirmesi Hasan Tahsin Paşa Selanik ve BatıTrakyayı Yunana sattı. Hak yerini bulması için gùçlű bir Orduya sahip olmamız gerekiyor.

Sonuç.

Ekonomik sorunları bir  şekilde hal ederiz. Ancak, vatan bir kere kaybedilir. Aç kalma pahasına Ordumuzu guçlű tutmamız gerekiyor.

Şinasi Kara