Suriye 1970 yılından beri ESAD ailesinin yönetiminde yaşıyordu. Nusayrı oligarşisi devlet yönetiminde egemen idi. Nusayrılık, ARAP ALEVİSİ olarak da tanımlanıyor. Suriyede halkın yüzde onunu oluşturan ALEVİLER, oligarşik bir yapılanma ile Suriyeyi idare ediyordu.
M.Ö. Dördüncü yüzyılda yaşamış Yunan Filozofu ARİSTO, azınlığın yönetimini OLİGARŞİ olarak tanımlıyordu. Ki bu tarif SURİYEYE uyuyor. Azınlıktaki ALEVİLER, BAAS PARTİSİ ile organize olmuşlar, başlarında ESAD AİLESİ var. Çoğunluğu teşkil eden SÜNNİLERİ yönetiyordu.
Aristo (MÖ 384-322) POLİTİKA adlı kitabında OLİGARŞİK Yönetimi şöyle tanımlıyor.
“Azınlıklar iktidara geldiği zaman;
1. Devletin gücünü kullanarak zenginleşirler.
2. İktidardan düşmemek için her yolu denerler. Yasalar yaparlar. Kurallar koyarlar. İdari tedbir alırlar.
3. Başkalarının iktidara gelmesini önlemek için ne mümkünse yaparlar. Kanunsuz bir otoriteye dahi baş vurabilirler.
4. Kanun kavramını bir tarafa bırakıp, her sözlerinin yasa olduğuna dair bir anlayışı hakim kılabilirler.
5. Yeterli zenginliğe ve güce ulaşınca, iktidarı MİRAS YOLUYLA çocuklarına bırakan düzeni kurarlar”
Aristonun 2400 yıl önce söyledikleri, SURİYEDE aynen yaşanıyordu.
Eşit ve hür vatandaşlık anlayışının yangınlaştığı dünyada, OLİGARKLARA ve onların başındaki DİKTATÖRLERE yer yok.
Azınlıklara dayalı rejimler fazla yaşamıyor.
Şinaasi KARA
FACEBOOK YORUMLAR