Ana akım medyayı izliyorum. Sürekli müjde veriyor. Emekli prim sayısı azalacakmış, ev kadınlarına emeklilik yolu açılmış, emeklilerin maaşı artacakmış, asgari ücret artacakmış, memurların maaşı artacakmış, yeni kadrolar yoldaymış…..
Müjdeye siyasiler de katılıyor. Siyasiler kasanın boş olduğunu biliyor. Umurlarında değil. Popülism, herkesi bir kuşak gibi sarmış. Değirmenin suyu nereden gelecek diyen yok.
Gönül ister ki, kadrolar ve maaşlar ikiye katlansın. Ancak bir realite var. Ekonomi olmayanı vermez. Vermiyor. Devleti kullanarak, fazlasını almaya kalktığınız zaman karşınıza enflasyon çıkıyor.
Ülkemizi POPÜLİSM kültürü bu hale getirdi. Vatandaş, bir an önce HAZİNEDEN GEÇİMLİ kişi olmaya çalışıyor.
Nitekim;
1. İmam olacak, ömür boyu maaş alacak. Yan gelip yatacak.
2. Erken emekli olacak, hortumu devlete bağlayacak, yan gelip yatacak.
3. Devlete kapağı atacak. Memur olacak. Ömür boyu maaş alacak.
4. Emekli ölüyor, maaşı yaşıyor. Ölen emeklinin dul kızı ömür boyu maaş alıyor.
5. Adamın durumu iyi. Varlığını çocuklarına devretmiş YEŞİL KART kullanıyor.
6. En kötüsü, Üniversitelerde yaşanıyor. Akademisyenlerin yüzde yetmişi birbiri ile akraba. Sisteme, nepotism (akraba kayırmacılığı) adeta çökmüş. Türkiye, ilk 500 e giren üniversiteye sahip değil.
Hiç kimse “bu benim hakkım değil” demiyor. Verileni hak olarak görüyor ve daha fazlasını istiyor. Hazinede kasa boş, ama Hazineden geçimli sayısı her gün artıyor.
Sayı arttıkça, yan gelip yatan OSMANIN keyfi kaçıyor.
Şinasi Kara
FACEBOOK YORUMLAR