TARIMDAN SORUMLU GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI

Necdet Topçuoğlu

Rahmetli Süleyman Demirel, Ankara Büklüm Sokak da Genel Başkan Yardımcısı Dr. İsmail Heral başkanlığında bir ekip kurmuştu. Bu ekibin Tarım ve Hayvancılık çalışmalarını ben yürütüyordum. Her uzman hazırladığı çalışmaları bir program çerçevesinde Demirel'e sunum yaparak anlatırdı.

Hüsamettin Cindoruk, İlhan Kesici ve Ekrem Ceyhun bu çalışmaları yakından takip ediyordu. Bazı raporlar İlhan Kesici'nin Oran'daki kütüphane evinde bulunmaktadır. Hatta beni telefonla arayarak bu tarım raporlarını güncelleyelim demişti. Ancak o dönemde sürekli görev turnelerim olduğu için zaman ayıramamıştım.

Birgün Demirel'e sunum yapma sırası bana gelmişti. Çok başarılı geçtiğini biliyordum. Ancak rahmetli kimseyi yüceltmez, pohpohlamazdı. Konu önerilere gelmişti. Ben de DYP'nin Tarımdan sorumlu bir Genelbaşkan Yardımcısının olmadığını söylemiştim. Bunu Demirel'e söylemek, ya cesaret, ya da deli işiydi.

Rahmetli Demirel sen beni hiç dinlememişsin dedi. Dinliyorum efendim dedim. Bak ben "benim köylüm, benim çiftçim" diyorum. Bu nedenle Tarım doğrudan bana bağlı dedi. Bütün sahipsiz işleri kendisi üstlenirdi. Her ne kadar söylemese de önemli bulduğunu vücut dilinden anlamıştım.

Türkiye de hangi parti olursa olsun, Tarımdan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olmadan kırsal kesimdeki kılcal damarlarda örgütlenemez. Kırsal kesim örgütlenmesi Köy Sosyolojisini bilmeden yapılamaz. Ben bunu İngiltere Reading Üniversitesinde yaşayarak gördüm. Kırsal kesime tarım politikası götürülemezse yurttaşlar imamların elinde kalmaya devam edecektir.

Tarım konusunda yüzlerce kitap okudum. Tarım ekonomisi ve politikası konusundaki uzmanlığımı ABD ve İngiltere de tamamladım. Bu pencereden bakınca, Atatürk'ten sonra Türkiye'nin bilimsel esaslara dayalı bir 'tarım politikası' olmamıştır. Olması yönünde hiç bir siyasi partinin çabası fark edilmemektedir.

Millet İttifakının Ortak Mutabakat metnindeki tarım bölümünü inceledim. Burada tarıma ait bilgiler var. Ancak izlenecek bir politika maalesef yoktur. Köylü ve çiftçiler sosyal yardım ve tarım desteklerinin devlet tarafından değil, AK Parti tarafından yapıldığını sanmaktadırlar. Konunun gerçeği ancak kırsal örgütlenme ile anlatılabilir.

Tarım Bakanları göreve gelince genellikle beni davet ederler uzun görüşmeler yapardık. Bunlar Sami Güçlü, Mehdi Eker, Ahmet Eşref Fakıbaba ve Bekir Pakdemirli olmuşlardır. Bu kadar görüş alışverişi yaptıktan sonra Tarım Sektöründe hiçbir düzelme olmuyorsa, demekki yapılmak istenmemektedir.

Başta CHP olmak üzere Millet İttifakındaki siyasi partilere önerim şudur. Sağlıklı bir kırsal kesim örgütlenmesi yapmak istiyorsanız, yarından tezi yok, partileriniz de Tarımdan sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı kurmalısınız. Yoksa kırsal kesimdeki yurttaşlarımızı imamların politik kıskacından kurtarmak mümkün değildir.

Diğer yandan AK Partinin kırsal kesimde, yurtdışında çalışan işçi veya emeklilerinin örgütlenmesi konusunda yaptıkları çok etkilidir. Döviz kurları aşırı yükseldikten sonra Avro ve Dolar ile maaş alanlar farklı bir gelir grubu oluşturmuşlardır. Son seçimde bu grupların yönlendirmeleri oldukça etkili olmuştur. Örgütlenme bakımından söz konusu grupların hedef kitle olarak seçilmesi faydalı görülmektedir.

(11, Haziran, 2023-Ankara)