Necdet TOPÇUOĞLU

Necdet TOPÇUOĞLU

ŞİMAL YILDIZI
[email protected]

DEVLETİN KURALLARINI ALT ÜST ETTİLER

04 Ocak 2025 - 00:29

Devlet denilince akla, disiplin, kural, ciddiyet ve resmiyet gelmektedir. Ancak son günlerde, yürütülmekte olan İmralı Sürecinde her şey birbirine karışmıştır. Gündeme getirilen konuların hiç birisi yeni değildir. Belliki Devlet ön hazırlıkları uzun zaman önce başlatmıştır. Doğrusu da budur. Devlet olmak bunu gerektirir. İmralı görüşmeleri tutanak altına alınacak olmasına rağmen, DEM Partisi'nden İmralı'ya gidecekler konusunda müdahil olunmuş, Eş Başkanların gitmelerine izin verilmemiştir. Halbuki görüşmeciler adadan ayrılmadan, tutanaklar anında Devletin ilgili kurumlarına ulaşmaktadır.

Görüşmeciler Eş Başkanlar olmayınca, partiler arası görüşmelere de, İmralı'ya giden ulak heyetle birlikte, geçmişin canlı hafızası olan Ahmet Türk katılmıştır. Bunun ilk sakıncası, MHP ile görüşmelerde yaşanmıştır. Protokolde Bahçeli'nin karşılığı Eş Başkanlar olmasına rağmen, daha alt seviyedeki parti temsilcileriyle muhatap olunmuştur. Halbuki MHP'nin görüşmelere Genel Başkan Yardımcısı seviyesinde katılması protokol açısından daha uygun olurdu. Diğer yandan terörle bağlantılı olduğu gerekçesiyle görevden alınan ve yerine kayyım atanan Ahmet Türk, resmi muhatap kabul edilmiştir. Bu durum Devlet ciddiyetiyle bağdaşmamaktadır.

İmralı Ulak Heyeti AK Parti ile yapacağı görüşmede muhtemelen Genel Başkan Yardımcısı tarafından kabul edilecektir. Doğrusu da budur. Eğer pazarlıklar önceden yapılmış ve anlaşma sağlanmış ise, yapılan görüşmelerin tamamı rol gereğidir. Kamuoyunu ikna etmeye yöneliktir. Partiler arası görüşme sırası CHP'ye geldiğinde, Özgür Özel Bahçeli'nin yaptığı protokol hatasını yapmamalıdır. Genel Başkan Yardımcılarından birisi başkanlığında bir heyet görüşmeye katılmalı ve konu partinin yetkili kurullarında görüşüldükten sonra, kamuoyu bilgilendirilmelidir. Gizli tutularak, İktidar- İmralı pazarlıklarına çanak tutulmamalıdır.

TBMM de temsil edilen ve İmralı Heyeti ile görüşme kabul etmeyen partilerin doğru yaptıklarını düşünüyor ve tebrik ediyorum.. Detayları hakkında Meclisin bilgilendirilmediği görüşmelere meşruiyet kazandırılması, Meclis teammülerine uygun değildir. Atatürkçü Devlet geleneklerine göre en tutarlı açıklamalar Zafer Partisi tarafından yapılmaktadır. Bu partinin Genel Başkanını istikrarlı bulmamakla birlikte, İmralı Süreci ve mülteciler konusundaki görüşlerini takdirle karşılıyorum.

Bu arada Ahmet Türk tarafından yapılan açıklamanın altını çizmek istiyorum. Ahmet Türk, "Ortadoğu Bölgesinde yaklaşık 50 milyon Kürt yaşamaktadır, hepsinin yönü Türkiye'ye dönüktür". Bunların bir şekilde Türkiye ile buluşturulması gerektiğine vurgu yapmaktadır. Bu görüş, Abdullah Öcalan'ın yargılanması sırasında, hakimlere söylediği görüşle örtüşmektedir. Öcalan, "bana müsade edin, bütün Kütleri toplayıp, Türkiye ile birleştireyim" demiştir. Bunlara karşılık Sarayın en aykırı danışmanı Mehmet Uçum, "iki toplumlu Üniter Devlet teklifi tuzaktır" demiştir. Bende aynı görüşteyim. Bu tuzağa gelinmemelidir.

Bu görüşmelerde iyi niyet ve samimiyet yoktur. Bu nedenle uzak durulmasında fayda vardır. Dikkat edilirse Öcalan ve DEM Parti, Selahattin Demirtaş'ı yok saymaktadır. Bu durum Kürt tarafının bölündüğünü göstermektedir. Edirne İmralıya hesap verecektir, sözünün altı doldurlmaktadır. PKK'nın Türkiye de eylem yapacak gücünün kalmaması, İktidarın bu konu üzerinden siyaset yapmasını sınırlandırmıştır. Halbuki Türkiye dışında 13.000'i Türk kökenli hain olmak üzere, toplamda 60.000 kişilik silahlı gücünün olduğu söylenmektedir. Türkiye hapishanelerindeki 7000 kişiden, 2000 kişinin itirafçı oldukları bilinmektedir. Öcalan hapisteki 4.750 militanın serbest bırakılmasını talep etmektedir. Uzmanların verdikleri bilgiye göre, içeridekilerin işledikleri cinayet sayısının 21.800 olduğu ifade edilmektedir. Öcalan'ın serbest bırakılacaklardan, öldürülmesini istediklerinin olduğu da iddia edilmektedir.

Barış ortamı, yeni Anayasa görüşmelerine imkân hazırlamaz. Kaostan Anayasa için bir mecburiyet çıkarılması daha muhtemeldir. Ortam propagasyona çok açıktır. PYD'ye ihtiyaç duyulmasını gerekli hale getirmek için, İŞİD eylemlerini başlatabilirler. ABD "Ayn el Arap" da üst kurma çalışmalarını başlatarak, PYD'yi Türkiye'ye karşı koruma altına almıştır. Başta Bayırbucak Türkmenleri olmak üzere, Suriye Türkmenleri adeta unutulmuştur. Şam'ın fethedildiği yok, ortalık karışmak üzeredir. Hükumetin yeni infaz yasası üzerinde çalışma yapıyor olması, kimlerin serbest kalacağı konusunda kaygı yaratmaktadır.

Söz konusu yasa ile kimler salınacaktır kamu oyunun bilmesi gerekir. Askerlerimizin, Narin Güran'ın, Sinan Ateş'in katilleri, uyuşturucu baronları serbest kalacaklarmıdır? Kürt sorunu denilince, Kürt Tavan Siyasetinin kast ettiği husus, sözde Büyük Kürdistan'ın Türkiye ayağının kurulmasıdır. İmralının mesajını TBMM'ye taşıyan ulaklar süreci meşrulaştırmaya çalışmaktadırlar. Devlet de ne disiplin, ne resmiyet, ne de ciddiyet kalmamıştır. Aklı başında olan hiçbir siyasetçi bu tiyatronun figüranı olmaz. İmralı ulakları ile görüşme kabul etmeyen İyi Parti'yi kutlarım. Bakınız Erdoğan da görüşmüyor, sonuçtan emin olmadığı anlaşılmaktadır. Olumlu gelişme olursa sahip çıkar, olumsuz olursa bu süreçte yer alan herkesi harcayabilir. Dolmabahçe görüşmeleri sonucunda böyle olmuştur. Erzurum uzak ise meydan yakındır. Bekleyip görelim.