Doğanın sağaltıcı, iyileştirici bir etkisi vardır...
Reklamlarla, pazarlama ile uğraşmaz. Sadece "buradayım" der.
Özellikle çocukların Dünya'da yalnız olmadıklarını, tüm bitkilerle, böceklerle, hayvanlarla bir bütün olduğunu, hepsinin bu bütünün parçası olduğunun mesajını verir .
Evrenin ekrandan ibaret olmadığını anlatır.
Ebeveynler çoğu kez akıllı cihazları çocuklara verip onların daha sakin olmalarını istiyorlar.
Bu onlara tüm dünyanın ekrandan ibaret olduğunu düşündürüyor, kanıksatıyor.
Duygular daralıyor, köreliyor.
***
Toprak, bitki ve hayvanlarla temas halinde olan çocuklar gerçek tehlikeleri öğrenebilir, hayatta kalma becerilerini geliştirebilir.
***
Çocukların güvenliği için duyduğumuz kaygılar onları steril, hijyenik bir yapıya kavuşturuyor.
Bu durum onlarda bulunan mikrobiyolojik çeşitliliği sınırlandırıyor.
Bakteriler, mantarlar (ve hatta parazitler) konusunda eksik veya yetersiz temas eden çocuklar her türlü hastalığa daha kolay yakalanıyor.
***
Rüzgar sesi ile yaprakların hışırtısını duymadan, kuşların ötüşü ile umutlanmayan, kiraz ağacına çıkıp karnı şişene kadar yemeyen, derede kurbağa yavrularını, iribaşları yakalamayan, dereye düşüp ıslanmayan çocuklar ne talihsizler...
O talihsizlikleri çoğu kez biz ebeveynler üretiyoruz.
Nasıl mı?
Şehir yaşamları, gereksiz borçlanmalar, daha büyük ev, daha güzel araba için geçen ömürler ile...
Murat Yılmaz
FACEBOOK YORUMLAR