Haberlerde izliyoruz limon kilosu 1 TL tarlada alan yok Üretici kızıyor kasalara kamyonlara yükleyip asfalta veya bahçelere döküyor !!!
Soğani 1-2 TL’den satan Üretici bir daha soğan ekmemeye yemin ediyor.Soğanı Polatlıdan Amasya’dan Ankara’dan satın alıp İstanbul’a getiren kişi 20-30 katına satıyor.
Portakalı 5 TL’ye üreticiden alan aracı kurum 50 TL’ye İstanbul’da bize satıyor..
Kestaneyi Kastamonu’dan 30 TL’ye ,cevizi Bitlis’ten 20 TL’ye alan kişiler İstanbul’da kestaneyi 220 TL’ye, cevizi ise 100-150 TL’ye satıyorlar.
Yine benzer bir konu; kiracı ile ev sahibini karşı karşıya getiren ve onların kavga etmesini isteyen kim?
Düşünebiliyor musun aynı apartmanda karşılıklı oturan veya alt üst oturan kişilerin biri 5000 TL’ye oturuyor diğeri 20.000 TL’ye oturuyor. İstanbul’da oturduğum için bunları çok rahat karşılaştırma imkanım oluyor. şurası bir gerçek ki kiracı da korunacak ev sahibi de korunacak herkes kendi hakkına razı olacak bu sistemi getirmek gerekiyor. Ama birileri ısrarla bu sistemi getirmek istemiyor sizce neden? Hep birilerini suçluyorlar hep ötekileştirme hep kavga hep ayrıştırma istiyorlar.
Yine benzer bir konu İstanbul’un ve Marmara’nın çok büyük bir deprem olayıyla karşı karşıya olduğu yıllardır söyleniyor.1999 Adapazarı,Düzce Gölcük marmara depreminden sonra İstanbul için önlemler alınması gerektiği hep söyleniyor, hazırlıklar yapılıyor ama bir arpa boyu kadar yol alınmadı. İstanbul Türkiye’nin başka yerlerinde olan depremler gibi değildir herkes aklını başına almak zorundadır.Türkiye’nin gelirinin %40-50 sini getiren,özellikle sanayinin çoğunluğu‘nun olduğu bir şehirde deprem olursa Türkiye iflah olmaz. Bilim adamları da söylüyor;Türkiye’de ayrı deprem veya Tabii afetler bakanlığı kurulması çok yerinde olur.
1999 yılından beri toplanan deprem yardımları yaklaşık 38 milyar dolarmış. yani bugünkü Türk parasıyla 1 trilyon 200 milyon civarında bir para Ama bunlar nereye harcandı hiç kimse bilmiyor maalesef.
Ülkeyi yani devleti yöneten bir siyasi otorite bunların hepsinin üstünden çok basit bir şekilde gelebilir.
Üreticinin ürettigi malı tarlasında normal fiyata alıp başka merkezlerde satılmasını sağlayacak olanlar aracı kurumlardır.Ama bunlar hadlerini bilmiyorsa devlet bu işle ilgilenir; komisyoncuları aracıları tefecileri kabzımalları bu işten çıkartır. Böylece hem üreticiler kazanır hem de vatandaş ucuza mal temin etmiş olur.
Kiralarda öyledir.Her şehrin her mahallenin her semtin kiraları belirleyecek komisyonlar kurulur ve onlar bu işi çözer.Ortalama konut ve iş yeri kiraları ne kadar olacak çalışmaları yapılır ona göre mal sahibi ile kiracı arasındaki SORUNLAR ortaya çıkmadan çözülmüş olur.
FACEBOOK YORUMLAR