Kimyasal gübre ve zehir kullanmıyorum.
Otlar kuruyunca tırpanla biçiyorum
Bahçe içini sürmüyorum
Hayvan gübresi ile toprağımızı destekliyorum.
Zeytin sineğine karşı Temmuz ayında kaolin kili atıyorum. Kaolin inceltilmiş kil tozudur. Kil tozu film şeridi gibi meyveleri kaplıyor ve sineklerin yumurta bırakmasını engelliyor. Oldukca etkili 3 yıldır uygularım. Kaolin ağaçları ayrıca serin tutuyor Sulandırarak % 2 oranı.
Meyvelerin kraliçesi narlarım bu sene biraz keyifsiz. Kabuklarında mantar lekesi ve güneş yanıklığı var, fakat meyvenin içini etkilemiyor. Özüne değil şekline bakanlar tercih etmiyor. Zehir kullansaydım pırıl pırıl olurdu :) üç kuruş için doğayı zehirleyemem
Arkadaşlar kaolin kilini bahçenin içinde suya karıştırın. İyice karıştırın ve hemen atın. Aksi takdirde makinenin memelerini tıkayabilir. Bazı arkadaşlar evde hazırlayıp bahçeye öyle gidiyor bu süreçte katılaşabiliyor.
Bu sene İspanya’da kuraklık nedeni ile zeytinde verim düşüşü var. Zeytinlerinizi ve yağlarınızı değerinin altında satmayın Üretici kazanmalı ki bağına bahçesine iyi baksın Hükümet yağ fiyatları artmasın diye ihracata yasak koymuştu ve yasak kalktı. İktidar üretici düşmanı.
Zeytin kuraklığa dayanıklıdır su isteği diğer meyvelere göre azdır. Sulanırsa verim artar ( 2 veya 3 su) ve her yıl düzenli olarak tutar bazı çeşitler hariç. Devletin sulama birlikleri az su tüketen zeytinler için bir sezonda 8 su verilen mısıra uyguladığı tarifeyi uyguluyor.
Zeytinlikler genelde yamaçlara kuruludur ve pompa kullanmak gerekiyor üretici yüksek fiyattan aldığı suyu bir de su motoru kullanarak akaryakıt harcıyor çifte kavrulmuş masraf Tarım bakanlığı işini yapmıyor üretim diye bir derdi yok.
Muhalefet ise tarım bitti sloganı dışında bir şey yapmıyor. Laf kalabalığı yapıyor. Üretici sorunlarını bire bir dile getirmesi gerekir.
***
Çiftçileri yıldırdılar. Çoğu tarlasını takımını satarak şehirlere göçtü. 2000 yılında köy nüfusu toplam nüfusun % 30’u idi 20 yılda bu nüfus % 6.8’e düştü onlar da yaşlı nüfus. 10 milyon köylü şehre göç etti tabiiki kiralar yükselecekti.
"Tarımsal girdilere zam yapılırken iktidar müdahale etmiyor. Üretici malını değeri ile satmaya kalkınca ya ihracata yasak koyuyor ya da kapıları açıp ucuz ithalat yapıyor. Enflasyonu düşürmek gariban çiftçiyi eziyor"
1980’de nüfusumuz 45 milyondu. 25 milyonu köylerde yaşıyordu. Çoğu il ve ilçe merkezi de tarımdan geçiniyordu 30 milyon doğrudan tarım ve hayvancılıktan geçiniyordu Şimdi ise yola ve TOKİ’ye gidenler hariç arazi miktarı nerdeyse aynı fakat köyde kalan 5 milyon kişi geçinemiyor.
FACEBOOK YORUMLAR