TÜRKİYE'DE DEVLETİ MİLLETİ SOYMANIN İKİ İDEOLOJİK YÖNTEMİ

Siyaset ya statükoyu korumak, 
ya da değiştirmek için yapılır,. 
 Leo Strauss

İmdi Türkiye'de ezici boyutuyla siyaset,. 
Batı Avrupalı ülkelerin 
aksine, 
 "rant" üzerine inşaa edilmiştir,. 
Bu hakikat hemen hemen tüm partiler için geçerlidir.
Ve esasen Türkiye'deki iktisadi hukuki kültürel çürümenin,
ahlaki çöküşün temelinde, 
bu temel gerçek vardır desek sanıyorum abartmış olmayız,
ya da bu analizimizin kesinlikle gayri ilmi bir yaklaşım olduğu söylenemez, 
Özellikle Türkiye'nin tarihsel yürüyüşünde siyaset ve rant ilişkisi mercek altına alındığında, 
Çünkü bazı istisnalar hariç siyasete atılanların temel motivasyonu zannedildiği gibi hizmet deği tam tersine makam mevki para servet sahibi olmak devletin olanaklarını kendi menafatleri için kullanmaktır, 
Efendi hiç samimi olan yok mu? 
Var tabii, ancak ne demişler istisnalar kaideyi bozmaz, 
Evet konuya dönersek Argo tabirle malı götürmenin, 
Türkiye'de siyaset yoluyla köşeyi dönmenin
devlet imkanlarını akrabai taallukata peşkeş çekmenin, 
Karun gibi zengin olmanın
sureti haktan gözüken iki korunaklı şemsiyesi vardır, 

1-Eğer Dinci ya da muhafazakar isen, 
Hırsızlığını, soygunu şöyle örtersin,
Ey halkım biz masumuz, esas hedef din islam, vatan millettir, 
beka sorunumıuz var, tehdit altındayız, 
biz olmazsak memleket biter çöker, 
Biz bunları önlediğimiz için iftiraya uğruyoruz, 
Bunların hepsi dış mihrakların kışkırtması, 
ABD ve İSRAİL'İN keza din düşmanlarının işi, 

2-Laik ve sekülersen,
Hırsızlığını, yolsuzluğunu şöyle örtersin, 
Ey halkım, 
biz masumuz, 
Esas hedef cumhuriyet, demokrasi, laiklik, 
Atatürk ilke ve ınkılaplarıdır, çağdaş yaşam tehlike altında,
Biz yobazlıkla, gericilikle savaşıyoruz, 
Biz hakikatte Atatürk devrimleri için mücadele ediyoruz, 
onun için iftiraya uğradık, 
Her iki tarafın da alıcıları, şakşakçıları çoktur. 
Hepsi dünden inanmaya teşnedirler zaten, 
Onları bir sürü gibi sokağa çıkarmak çok kolaydır, 
Tanıdık geldi mi acaba? 
Kendimi bildim bileli Türkiye'de devlet, millet, vatanın kaynakları böyle soyulur böyle köşe dönülür, 

Ey dinciler, İslamı ranta,
sömürü baskı şiddet aygıyına dönüştürenler, 
Dinîin İslamın gerçek sahibi Allahtır bir yere gittiği yok, Adem'den beri yerinde duruyror, 
Dinin İslam'ın sizin koruyuculuğunuza ihtiyacı yoktur, 
Siz kendi nefsinizi kötülüklerden koruyun millete zarar vermeyin yeter, 
Ey çağdaş laik geçinenler, 
Devletin, Atatürk'ün cumhuriyetin, demokrasinin sahibi millettir toplumun bizatihi kendisidir, 
Millet sizin sürünüz değildir, millete tepeden bakan onları güdülecek koyun olarak algılayan çobanlık sevdanızdan vazgeçin, 
Ey Siyasiler, 
Sizin millete hesap verme sorumluluğunuz vardır, 
Zira ülkeye hizmetinz de varsa, bunları milletin parası ile yaparsınız, kendi servetinizle çil çil altınlarınızla değil, 
üstelik bu hizmetleri yaparken de bedava yapmazsınız, devletten maaş alırsınız, devletin imkanlarını sonuna kadar tepe tepe kullanırsınız, 
Bundan dolayı varsa yaptığınız hizmetleri halkın başına kakamazsınız, 
Artık vazgeçin din İslâm Atatürk laiklik üzerinden siyaset yapmaktan, 
Vazgeçin mazlumun yetimin işçinin çiftçinin emeklinin, emekçinin hakkını gaspetmekten, gaspettirmekten,
   L. Özşahin