Bu soru on yıllardır biz ormancıları ilgilendiriyor, çünkü doğaya karşı değil, doğayla uyum içinde çalışmak gibi bir misyonumuz var.
Evet o yüzden toplumun ormancılardan beklentileri çok yüksek.Bir orman yangınında ,bir sel afetinde bir böcek tasallutunda ,bir rüzgar veya kar kırığında gözler hep ormancılarının üzerindedir .Galiba bunda da haklılar çünkü ormancılar, ormanlar gibi bu önemli doğal mirasın uzun vadeli korunması için yüksek düzeyde sorumluluk üstlenmiştir.Bu sorumluluğu yerine getirirken sadece 2873 Sayılı Milli Parklar Kanunuyla korunan alanda değil tüm ormanlık alanların korunmasına odaklanmalıdır.
Doğa koruma terimi, biyolojik çeşitliliği (yani tür çeşitliliği, ekosistem çeşitliliği ve genetik çeşitlilik) korumaya yönelik önlemleri içerir. Türleri korumak ve ekosistemleri yönetmek ve bozulan ekolojik ilişkileri onarmak için önlemleri içerir.
Günümüzde biyolojik çeşitlilik kaybı, biyolojik çeşitliliğin azalması veya ortadan kalkması küresel bir kriz ve çağımızın en göz korkutucu zorluklarından biridir.
Orman biyoçeşitliliğinin korunmasındaki sorunların temel nedenleri, geniş coğrafi alanlarda yapısal değişkenliğin azalması ve ağaç türü çeşitliliği nedeniyle habitat kaybı ve bozulmasıdır.Bu yüzden doğal bozulmaya dayalı orman yönetiminin gelişimini, ekolojik ve evrimsel temellerini ve uygulamalarını tekrar gözden geçirmeliyiz.
Amaç, biyoçeşitliliği ve dolayısıyla insan refahını desteklemesi beklenebilecek kilit habitatları ve heterojenlik özelliklerini belirleyerek ve koruyarak, odun ve biyokütle üretimine dar bir şekilde odaklanmanın orman ekosistemleri üzerindeki olumsuz etkilerini en aza indirmektir .
Orman alanında devam eden ekolojik kalitelerinin bozulması göz önüne alındığında, genellikle odun üretimi için orman yapısının homojenleştirilmesine dayanan insan yönetim tasarımları ve arasında bir denge arayan yönetim yaklaşımlarını acilen benimsememiz gerekir.
Yoğun yönetimden kaynaklanan ikincil ormanlar, orman biyoçeşitliliğini oluşturan eski özelliklerin ve peyzaj bağlantılarının ve belirli habitat gereksinimlerine sahip türlerin doğal miktarı ve değişkenliğinden genellikle yoksundur.
Orman peyzajlarında çeşitli ekolojik ve sosyal değerler sağlama ihtiyacı ile birleştiğinde, orman yönetimine ekosistem temelli yaklaşımlar gerektirir.
FACEBOOK YORUMLAR