Doğa koruma ile sürdürülebilir orman yönetimi ne biribirinin rakibi ne de alternatifidir.
Peki korunan alanlar ve sürdürülebilir orman yönetimi arasındaki ilişkilerde nereye gidiyoruz?
Türkiye’de ormanlar 22,7 milyon hektarlık bir alanı kaplamaktadır. Yüzyıllar boyunca insanlar onları ekonomik olarak kullandılar, başka başka arazi biçimlerine dönüştürdüler ve görünüşlerini temelden değiştirdiler.
Alüvyal ormanlar, bozkır ormanları veya yapraklı orman topluluklarının büyük bölümleri gibi orijinal doğal orman ekosistemleri bu nedenle ekolojik bütünlüklerini ve kendilerini organize etme yeteneklerini büyük ölçüde kaybetmişlerdir. Bugün, ekosistem işlevlerinin temeli olarak ormanlarımızın ekolojik kalitesi, öncelikle orman alanlarının devam eden parçalanması, doğal su rejimlerinin bozulması, sürdürülemez yönetim yöntemleri ve iklim değişikliğinin etkileri tarafından tehdit edilmektedir.
En doğal kullanılan ekosistemler olarak ormanlar, biyolojik çeşitlilik için olağanüstü bir öneme sahiptir ve birçok açıdan ekolojik işlevselliğin sürdürülmesinin bel kemiğini oluşturur. Bugün, her zamankinden daha fazla, ormanlarımız odun ve odun dışı ürünlerin sağlanmasından rekreasyon ve sağlığın korunmasına, içme suyunun sağlanmasına veya küresel iklimin korunmasına kadar çeşitli sosyal taleplerin konusudur.
Ormanların koruma dostu ve sürdürülebilir yönetiminin, sürekli değişen sosyo-ekonomik ve ekolojik koşullar altında gelecekte nasıl başarılı olmaya devam edebileceği ve ormanlar üzerinde bazen rekabet eden sosyal talepler arasında nasıl bir dengenin bulunabileceği sorusu, günümüzde de devam eden bir konudur.
Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de korunan alanlar, türlerin ve doğal yaşam alanlarının korunması için en etkili araçlardan biridir. Orman ekosistemlerini korumak ve aynı zamanda yerel toplulukların ve genel olarak toplumun refahına ve geçim kaynaklarına katkıda bulunmak için çok gereklidirler.
Sürdürülebilir orman yönetimi ; ormanların sürdürülebilir kalkınma ilkelerine göre yönetilmesidir . Sürdürülebilir orman yönetimi üç temel unsur olan ekolojik , ekonomik ve sosyo-kültürel arasındaki dengeyi mutlaka korumalıdır. Sürdürülebilir orman yönetimini başarıyla gerçekleştirmek, yerel geçim kaynaklarının korunmasından ormanların sağladığı biyolojik çeşitliliğin ve ekosistemlerin korunmasına, kırsal yoksulluğun azaltılmasına ve iklim değişikliğinin bazı etkilerinin hafifletilmesine kadar herkese entegre faydalar sağlayacaktır.
Bu arada orman değerlemesindeki farklılıkları uzlaştırmadaki ilerlemeye ve orman politikalarının, uygulamalarının ve düzenlemelerinin son yıllarda bazı önemli değişikliklere uğramasına rağmen, bugün bile korunan alanlar ve endüstriyel orman yönetimi arasındaki ilişkide gerginlik yaşanmaktadır.
Yaşanan sorunun komplikasyonlarla dolu olduğunu ve korunan alanlar ile sürdürülebilir orman yönetimi arasındaki ilişkinin ne olabileceği ve olması gerektiği konusunda farklı fikirler bulunmaktadır. Bununla birlikte, korunan alanların ve sürdürülebilir orman yönetiminin birbirine yakın olarak meydana geldiğini ve ekolojik olarak birbirine bağlı olduğunu kabul etmesi orman ve korunan alan yöneticilerini arasındaki uçurumun kapatılarak birlikte daha fazla çalışmaları düşünülmelidir.
Şöyle ki ; Orman alanının en az %10’unda doğal gelişime izin verilmeli yine orman alanının en az %5’sinde geniş, bölünmemiş vahşi alanların korunması, doğal ve yarı doğal orman topluluklarının korunması ve geliştirilmesi, yaşlı orman alanlarının özel olarak korunması ve mümkünse doğa koruma açısından önemli olan geleneksel kullanım biçimleriyle orman alanlarının artırılması,6831 Sayılı Yasa’da sürdürülebilir orman yönetimi ilkelerinin daha net bir şekilde formüle edilmesi, Ormanlık alanın %80'inin yüksek ekolojik standartlara göre sertifikalandırılması ( FSC) ve orman gençleştirilmesi ile yaban hayatı arasındaki dengeli bir ilişki kurulması.
Ormancılık ve kereste endüstrisi, ülkemizdeki en önemli ekonomik sektörlerden biridir ve kırsal alanların önemli bir ayağıdır. Ormanın birçok farklı işlevini yerine getirebilmesi için bir dengesi olması gerekir. Bu ancak sürdürülebilir orman yönetiminin doğa koruma anlayışlı ekosistem tabanlı olarak çalışmasına bağlıdır.
Böylece doğal tehlikelere karşı korumadan odun ve biyokütlenin sağlanmasına, fauna ve flora çeşitliliğine kadar ormanın birçok işlevini yerine getirir.
Ancak bu şekilde orman yönetimleri
gelecek nesillere ve topluma karşı genel sorumluluğu taşıyabilirler.
Bu arada ormanlarla ilgili büyük ölçekli doğa koruma projelerinde orman - doğa koruma konusunda örnek yenilikçi çözümler ortaya konulmalıdır.
FACEBOOK YORUMLAR