KADİM ŞEHİR'DE NEFESSİZ KALMAK!

Zeynep HAŞEMİ BAYRAKTAROĞLU zbayraktaroglu44@gmail.com



"Gel, gel, ne olursan ol yine gel" 
diyen Hz. Mevlana'nın şehrine yolumuz düştü. 
Tahmin ettiğiniz gibi kadim şehir Konya'dan bahsetmekteyim. 
Konya birçok yönüyle gönüllere girmiş bir şehir, bu kısmı tamam. 
Başka, can sıkıcı bir yönüne değinmek istiyorum. Bir yazar olarak bu can sıkıcı yönünü yazmasam kendimi suçlar, insanlık görevimi yerine getirmemiş sayardım. 
Aşık Veysel'in "Uzun ince bir yoldayım, gidiyorum gündüz gece..." türküsünde dediği gibi Konya'nın o meşhur uzun, ince, bir türlü bitmeyen yolunu nihayet bitirip akşam saatlerinde şehre girince şoke olduk. 
Şehirde inanılmaz seviyede hava kirliliği yaşanmaktaydı. Nefes almak çok zordu. 
Yarım saat dışarıda kalan ve kronik hastalığı olan bir insan nefes darlığından acillik olabilir, öyle bir hava yani.
Hayatım boyunca böyle bir hava kirliliğine şahit olmadım.
Güzelim şehir resmen hava kirliliğine teslim olmuş durumdaydı. 
Başta fabrikaların oluşturduğu bir kirlilik diye düşündüm. Biraz araştırınca kötü kalite kömür kullanan hanelerin büyük etkisi olduğunu öğrendim. 
Değerli yetkililere ve Konyalılara buradan sesleniyorum, lütfen şehrinize sahip çıkın. Bu kadim şehri hava kirliliğinin pençesinden kurtarın. 
Dünya kenti olmuş bir şehrin bu denli hava kirliliği yaşaması acınası bir hal açıkçası. 
Bir kaç gün sonra "Şeb-i Aruz" etkinlikleri olacak ve dünyanın her yerinden turistler gelecek  hava kirliliği yaşayan bu kıymetli kadim kente. Temennim odur ki hava kirliliği bu kış son bulur. 
Diliyorum ki bir dahaki gidişimde havası tertemiz bir Konya bulurum karşımda. 

İkinci şehrimiz Karaman:

Günübirlik ziyaret ettiğimiz Karaman'ı ilk kez görmekteydim. 
Şehir orta halli güzel bir Anadolu kenti. Tarihi bir dokusu olmasıyla beraber yoğun olarak hayvancılık ve tarım yapılmaktadır. 
Şehrin içinde elma heykelini görünce biraz şaşırmıştım. Edindiğim bilgiye göre meğer Karaman elma yetiştiriciliğinde de hayli güçlü bir kentmiş. Her tür elma yetiştirilmekte ve ihraç edilmekteymiş.
Ayrıca geniş zeytin bahçelerine sahip Karaman'da zeytin ve zeytinyağı üretimi de yapılmaktadır. 
Şöyle bir anekdot aktarayım, komisyoncular İzmir'den Karaman'a geliyor, zeytin alıyor ya da ya da zeytinyağı çıkarıp tankerlerle İzmir'e götürüyor, Ege zeytinyağı diye satıyor. 
Konya'nın gölgesinde kalan, hakkettiği değeri göremeyen güzel şehir Karaman, gerek tarihi ve gerekse yetiştirdiği ürünlerle iyi bir tanıtıma ihtiyaç duymaktadır. 
Temennim odur ki en kısa zamanda en iyi şekilde tanıtımı yapılıp hak ettiği değere kavuşur.
Zeynep Haşemi Bayraktaroğlu