YENİ ANAYASA ÖNERİLERİ.....
KAMUOYUNA.....
TBMM.de kulislerde tartışılan ve Kamuoyuna yansıyan; YENİ ANAYASA MI?......Yoksa mevcut ANAYASADA mevcut Siyasi Yönetimin devamı için bir DEĞİŞİM Mİ?...
Benim yılların HUKUKÇUSU Olarak bir ANAYASA ÖNERİM; "GÜÇLÜ BİR YARGI ile SINIRLANDIRILMIŞ KLASİK PARLAMENTER SİSTEM..."
-Öncelikle; YASAMA YETKİSİNİ Kullanan ve HALKIN Seçtiği ÜYELERDEN Oluşan bir PARLEMENTO ( T.B:.M.M:.)....
-Bu Parlamento içinden, çoğunluğa dayanan ve Bu Parlamento-nun seçtiği YETKİLERİ SINIRLI ve TARAFSIZ BİR CUMHURBAŞKANI...
-T.B.M.M.de Çoğunluğa Dayanan bir Siyasi Partinin oluşturduğu HÜKÜMET....Yani Bakanlar Kurulu...
-Yargı işleri yanında , YASAMANIN ve YÜRÜTMENİN Faaliyetlerini HUKUK Sınırları içinde kalarak DENETLEYEN bir YARGI ORGANILARI...
Yasama, Yürütme ve Yargı Organı ayrı ayrı olan yani GÜÇLER-KUVVETLER AYRIMI olan bir SİSTEMDİR....
Yani GÜÇLER,TEK ELDEN Toplanmayan ve Paylaşılan bir SİSTEM...
Bu Sistemde TBMM Üyelerini HALK Belirler...
CUMHURBAŞKANINI; Türk Milleti adına TBMM belirler...
BAKANLAR KURULUNU; TBMM.de Meclis belirler...
YARGI, Kendi içinde kendini belirler ve gerek TBMM.ni ve gerekse de YÜRÜTMEYİ-Bakanlar Kurulunu denetler...Yani KARARLARINI; HUKUK SINIRLARI İÇİNDE Kalarak denetler...
xxxxxxx
Çünkü SOSYAL Topluluklarda; " YÖNETENLER " ile " YÖNETİLENLER " vardır. Ve aralarında da TEMEL bir ayrım vardır.
Tüm Toplumlarda veya Devletlerde ; " EMİR VERENLER ile BU EMRE UYANLAR..." vardır.
Bu görüşe göre de; " Halkın, halk tarafından yönetildiğini söylemek, hiç bir şey söylememektir."
Tüm KURULLARIN içinden bir HİZİP-Azınlık çıkar. Ve Kitleyi de ardından da sürükler. İşte bunlar " YÖNETİCİ SINIFTIR..."
Gerçek Demokrasi, hiç bir Toplumda asla da olmamıştır. Asla da olacağı düşüncesinde de değilim...
Geniş anlamda ; belirli bir sosyal yapı olan grupta ; Yönetenler ile Yönetilenler arasındaki ayrımın aldığı biçime; SİYASAL REJİM denir.
Dar anlamda ise, SİYASAL REJİM, sadece insan toplumunun özel bir biçimi olan "ULUS'UN" yapısını belirtir.
Her SİYASAL REJİM, bir sosyal topluluk içindeki Yönetenlerin örgütlenmelerinden ve varlıklarından doğan sorulara verilen bir cevaplar bütünüdür. Yönetilenler, nasıl seçilmiştir? Her birinin yapısı nedir?
Yönetenler nasıl seçilmiştir? Her birinin yapısı nasıldır? Yönetim işlerini nasıl bölüşürler? Yönetilenler karşısında yetkilerinin bir sınırı varmı dır?
YÖNETENLER; Seçim ile gelirler. Önemli olan; YÖNETİLENLERİN; Yönetenleri seçebilmeleridir.
Bu nedenle de;
-Yönetenlerin Seçilmesini, Yönetilenlerin bırakan Demokratik Yönetimler...
-Yönetilenlerin Seçilmesi işlemine; Yönetilenlerin hiç karıştırılmayan OTOKRATİK Yöntemler....
xxxxxx
Yeni ANAYASADA olması gereken; TAM BAĞIMSIZ YARGI...
Yani; YARGININ Üzerinde SİYASL OTORİTENİN uzaklaştırılması gereklidir.
YÜKSEK YARGIDAKİ; BAŞKANLIK ve C. BAŞSAVCILIĞI SEÇİMLERİ...
Sıkıntılı oldu.
Bu konuda, kısa bir süre sonra bir YORUM Kaleme alacağım...
xxxxxxx
LAİKLİK, ilk aşamada Devlet Organlarınca hedeflenen MEZHEP Ayrımcılığının kaldırılması...Dini İnançların insanlara eşit davranıl-masını engellenmemesi sağlanmıştır.
Devlet kurumları ile Dini Kurumlar arasında kaynaşma sonrası DEVLETİN RESMİ Dini ilkesi kaldırılmıştır.
Laik bir Devlette, DİYANET İŞLERİ Başkanlığının kurulması, LAİKLİK İlkesine aykırı görülmüştür.
T.C. Devleti yeni Anayasasında; "POLİS DEVLETİ " İlkesini, HUKUK DEVLETİ İlkesine devreden bir ANAYASAYA Sahip olmalıdır.
-Yasaları ANAYASAYA Uygunluğu; YARGI DENETİMİ ile denetlenmelidir.
Yargı içindeki Tartışmaları yok eden bir Yargı Sistemi ilke edinilmelidir.
Mevcut Anayasal düzen; sağlıklı olarak işletilebilseydi; Türkiye bu gün bu konumda olmaz. İktidarlar; her zaman mevcut Anayasal Sistemi işletmesi ile her zaman ayakta dururlar...
Yalnız; TÜRK TOPLUMUNA Yaraşan ANAYASA; İnsan HAKLARINA Dayanan... Tam Bağımsız Yargıyı, Laik Cumhuriyeti, Sosyal Hukuk Devletini, Demokratik İlkeleri benimsemiş ve öne çıkarmış bir Yönetimi içeren Devlet düzeni olmalıdır.
İnsan Haklarının öne çıktığı; Devletin insan için var olduğu... Devleti değil; İnsanı öncelikle koruyan ve gözeten bir ANAYASA...
Bugün; bu İLKELERİN Hepsi de büyük yaralar almıştır.....
xxxxxxxxxxx
Bugünlerde; gerek siyasal yönetim, gerekse de Muhalefet ve Kamuoyunun tartıştığı sistem ile; Arzuladığı Anayasal sistem farklıdır.
Muhalefette olan siyasiler her zaman HUKUKTAN, Haktan, İnsan Haklarından, insanca hakça paylaşımdan bahsederler. Ama, siyasal Yönetime geldiklerinden, Adaletten uzaklaşmak zorunda kalırlar...
İleri de bu konuyu daha da gerekli olan açıklamalardan bulunacağım...
Saygı ile...