ÖLDÜRÜLEN; BAYAN POLİS MEMURUMUZ....
Bir gün önce; 21 yaşlarında, nişanlı genç bir Bayan Polis Memurumuz görevi başında öldürüldü...
Öldüren ise; YİRMİNİN Üzerinde her türlü SUÇTAN GENÇ Bir SABIKALI....
Sabıkalı, Toplumun bir bölümünü sanırım uzun süre RAHATSIZ Etmiş ve davranışları da çekilmez bir durum oluşturduğundan, EMNİYET Birimlerine Şikayet edilmiş. Yapılan inceleme ve araştır-malarda; KİŞİNİN Sakıncalı olduğu ve GÖZALTINA Alınması gerek-tiğinden; Emniyet Amirlerince bir iş için bir TİM Oluşturulmuş...
Sakıncalı Kişinin yeri belirlenmiş ve çevresi Emniyet Mensup-larınca da sarılmış... Her nasılsa; bir Emniyet görevlisinin SİLAHINI da ele geçirerek; açtığı ateş sonrası, genç bir Bayan Emniyet Görevlimiz ŞEHİT edilmiş....
Hepimiz; Şehit Bayan Memurumuz içinde son derece de üzgü-nüz...
Olay sonrası; SABIKLALI Olan " KATİL" yakalanmış ve etkisiz hale getirilmiştir.
Artık GÖREV; TARAFSIZ-BAĞIMSIZ YARGININ....Yani Savcı-Hakimlerimizin...
xxxxx
Ne denli DOĞRUDUR; Bilmiyorum... TV. Kanallarında Görüntüleriyle beraber izledik ve sanırım Yurttaşlarda Haber olarak izlemişlerdir.
ÇÖP TORBASI -HAYVAN TAŞINAN Araç Olayı....
Yalnız; GÖZALTINA ALINAN SABIKALIYA; ÇÖP TORBASI GİYDİRİLEREK- VAHŞİ HAYVAN Taşınan ARACA Konularak; TAŞINMASI OLAYI....Son Derece YANLIŞ....
Biz Toplum olarak O Sabıkalı Kişiyi Toplum Dışına itmişiz...Yani EĞİTEMEMİŞİZ...Sonra; bu KADAR SABIKASI olan KİŞİ bir SUÇ İŞLEME Örgütüdür. Sokaklara bırakılmaz...Tedavi Amaçlı KORUMAYA Alınır.
Yeni Medeni Yasamızın; 432.-437.Maddeleri arasında bir düzen-leme getirmiştir.
" KORUMA AMACIYLA ÖZĞÜRLÜĞÜN KISITLANMASI "
MADDE METNİ Aynen;
" Akıl hastalığı, akıl zayıflığı, alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı, ağır tehlike arzeden bulaşıcı hastalık veya serserilik sebeplerinden biriyle toplum için tehlike oluşturan her ergin kişi, kişisel korunmasının başka şekilde sağlanamaması halinde , tedavi eğitimi veya ıslah için elverişli bir kuruma yerleştirilir veya alıkonabilir. Görevlerini yaparlarken bu sebeplerden birinin varlığını öğrenen kamu görevlileri, bu durumu hemen yetkili vesayet makamına bildirmek zorundadır.
Bu konuda kişinin çevresine getirdiği külfette gözönünde tutulur.
İlgili kişi durumu elverir vermez kurumdan çıkarılır. "
düzenlemesini getirmiştir.
MEDENİ KANUNUN bu düzenlemesi, İSVİÇRE MEDENİ KANUNUN 397/a . Maddesinden aynen alınmıştır.
Ben, BU Konuda ON YIL önce 10 Sayfa bir MAKALE Kaleme aldım...." HEKİMLERİN CEZAİ ve HUKUKİ SORUMLULĞU " adlı KİTABIMDA , Hekimlerimize yönelik olarak da yer verdim...
BU KATİL KİŞİ; M.K.nun getirdiği düzenleme gereği olarak; TEDAVİ AMAÇLI olarak bir SAĞLIK BİRİMİNE Yerleştirilmesi gerekirdi...
xxxxxxxxxxxxx
Biz; ÇÖP TORBASI ve HAYVAN TAŞINAN ARAÇ ile SANIĞIN NAKİL İŞLEMİNE !...
Bu OLAY Büyük bir HATA....
Sayın İÇİŞLERİ ve ADALET BAKANLARIMIZ Ne düşünürler?... Bilmem...
Yıl 1963....Eskişehir-PORSUK Çayı alanında bir Cinayet işlendi...
PETER-RENATA adlı 18-22 Yaşlarında İki ALMAN Genci... Nişanlılar... Ülkemizi, otostop yapmak suretiyle geziyorlar...
Kamp kurmuşlar ufak çadırları ile....Kendilerini DOĞAYA Bırakmışlar.....Çılgınlar gibi birbirlerine sarılıp sevişiyorlar...
Bizim birisi Sığır-Büyük baş Hayvan çobanı...Diğeri Koyun çobanı İki Yurttaşımız bunları izlemişler... Gece çadırlarını basmışlar...PETER'i öldürmüşler....Genç ve Güzel RENATA'nın da ırzına geçmişler... Ve Öldürüp çadırlarına sararak; PORSUK Çayına atmışlar...
Ankara Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandılar...Bizim ÇOBAN Olan ve belki de Okuma-Yazma bilmeyen iki Yurttaşın SAVUNMASI:
" BİZ BUNLARIN BU KADAR KIYMETLİ OLDUĞUNU BİLMİYOR-DUK...."
İki Alman Yurttaşının Aileleri geldiler...TÜRK HÜKÜMETİNDEN; "Olan olmuş...İDAM ETMEYİNİZ, BU FAİLLERİ..." dediler...
Bizimkiler; " DÜNYAYA REZİL OLDUK..." dediler..
."ONLARI ; BİLİMNİN IŞIĞINDA EĞİTMEDİK,EĞİTEMEDİK...İNSAN SEVGİSİNİ Veremedik..." demediler...
Bugün TCK.da İDAM CEZASI YOKTUR....Bazı istisnaların dışında...
xxxxxxxxxxxxx
Sanırım 20 yıl önceleri.... İTALYAN PAPİ....
" BEN BİR BARIŞ GÜVERCİNİYİM..." diyerek Beyaz Gelinlik giyerek Otostop yaparak Dünyayı BARIŞ için dolaşmaya başladı..
Ama; bizim Ülkemizde İZMİT İli içinde ÖLDÜRÜLDÜ...
FAİL; İZMİT 1. AĞIR CEZA Mahkemesinde yargılandı. Bende MAHKEME Başkanı Olarak 2 kez DURUŞMASINA Çıktım...Ve ayrıca Karar Duruşmasında da bulundum...
İLK DURUŞMADA; PAPI'nin Annesine TERCÜMAN Aracılığı ile Şu Talebi ilettim; " Bir Talepleri olup-olmadığını ve Mahkemeye güvenlerinin olup-olmadığını .." sordum...
Aldığım cevap;
" HER ŞEY TÜRK USÜLÜ OLSUN...Güvenimiz sonsuz...."
Bende Mahkeme Başkanı olarak; Tercüman aracılığı ile şu cevabı verdim...
" Bizde; Burada ASİL ROMALILARIN UYGULADIĞI CEZA KANUNU UYGULUYORUZ..." dedim...
Mahkemeye Saygı ile eğilerek selam verdi...
Çünkü; Biz Cumhuriyet Döneminde CEZA KANUMUZU; Tercüme etmek suretiyle İTALYA'dan aldık...
Sanık Konuşmadı...Bazı olayları anlatmadı...Benimde İmzamın olduğu Karar; AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS ....30 YIL GASP; ( Maktülün telefonu, kamera ve fotoğraf makinasının Gasbı...)
Öldürülen PAPI'nin vücudunda 3 tane değişik erkek meni vardı Rapor kapsamına göre...
xxxxx
Çocukları Eğitimi Okul öncesi Aile den başlar...Bu Eğitim sokak ve Okuldan da devam eder...
Ancak; YETİŞKİN İNSANLARIMIZINDA; eğitimleri yanında yarat-tıkları rahatsızlıkların Eğitimi gerekir.
Bu görev yine DEVLETİNDİR...
Olayımızda; GENÇ, bir Sağlık Kurumuna TEDAVİ Amaçlı yerleştirilip, eğitilerek tedavisi yapılsaydı; bu olay yaşanmazdı.
POLİS KIZIMIZ; Genç Yaşında ŞEHİT Olmazdı....Fail Çocuğumuzda TEDAVİ AMAÇLI ÖZGÜRLÜĞÜ KISITLANARAK, BİR KURUMA YERLEŞTİRİLSEYDİ; BU OLAYLARDA YAŞANMAZDI...
Sayği ile...