MEKTEB-İ HARBİYE.......
1975 Yılı sonları.....Siyasal Bilgiler Fakültesinin (MEKTEB-İ MÜLKİYE ) nin Kuruluş Yıldönümü kutlanıyor....Fakültenin büyük anfi salonundayız....Ben o zamanlar Ankara Hukuk Fakültesi öğrencisiyim....Dönemin Başbakanı-Güven Oyu alamayan bir Hükümetin Başı....Merhum Ord.Prf.Dr. Sadi IRMAK Başbakan....
Kürsüye çıktı....Salonda bulunanlara sesleniyor....
" Türkiye'yi ayakta tutan,yöneten ve temsil eden MEKTEB-İ HARBİYE....MEKTEB-i MÜLKİYE....MEKTEB-İ TIBBİYE....MEKTEB-İ HUKUK...."
Gençlik kesiminden sesler geldi...." Demagoji yapmaaaa."
Merhum IRMAK devam etti...." Herbiriniz Türk Milletinin Evladı olarak....."
Aynı kesimden sesler geldi...." Türkiye'de Kürtlerde varrrr....."
Merhum IRMAK devamla....." Hocalarınızın kaç tanesini Kabineye BAKAN olarak aldım....."
Aynı bölümden gelen sesler......" Hocalarımızı Bakan yaptın....Ama arkadaşlarımızı da Cezaevine gönderdin.....Yuhhhh....Yuhhhhh.....İn aşağı....." gibi çirkin sözler ve tezahüratlar....
xxxxxxxxx
Bizler henüz ilkokul sıralarında iken; sokakta gördüğümüz bir üniformalı Subaya hayran hayran bakarız....Subay olmayı düşleriz....Bizi o Şerefli Üniforma etkilerdi....
Ortaokulu bitirdik,sınavlara giriyoruz....Köyümüzün İmamı-rahmetle anıyorum-Bizlere oğlum Harbiyenin sınavlarına giriniz....Bizde " Hocam,o okulun sınavları zor....Jimnastikleri var...yapamayız..."gibi mazeretler ileri süreriz...İmam," Ahhh ...Şimdi sizin yerinizde ben olacaktım...Çalışın yaparsınız...." derdi...Kızının birisini Öğretmen Okuluna birisini de Ebe-hemşire okuluna gönderdi...
Tabii ki o yıllar...1964-5 li yıllar...27 Mayıs İhtilali...28 Nisan-21 Mayıs Talat AYDEMİR ayaklanmaları olmuştu...Talat AYDEMİR ve Feti GÜRCAN'ın yönettiği HARBİYE Öğrencilerinin İhtilal teşebbüsleri.....
21 Mayısçı Harbiyeliler Türkiye'de bir EKOL oldular...Dernek-Vakıf kurdular...Bazıları ile görüştüm...Yargıtay 6.daire Başkanı Müslüm TUNABOYLU...Başarılı Mülkiye Müfettişi Turan ÇATALOĞLU....Özal döneminde Milletvekili olan İsmet ERGÜL....Hepside başarı sergilediler üstlendikleri görevlerden...
Dönemin Başbakanı; 28 Nisanda benzer darbeyi önledi....Ve o zamanlar siyasi kulislerde bir söz dolaştı...İsmet Paşa'nın sözü..."Tüpten çıkmış macun, tekrar tüpe girmez...Dışarı çıkan kesilip atılır...." Adı geçenler emekli edildiler...
Ben Hukuk Fakültesi öğrenciliğim dönemlerinde Ankara'da KARA HARP OKULU Öğrencileri Yaz Kampı için İZMİR veya İSTANBUL-Tuzla'ya gönderilirler....Tren Garına gitmek içinde KIZILAY Meydanında üniformaları ve silah-kılıçları ile bir Yürüyüş Yaparlar....HARBİYE MARŞINI hep bir ağızdan söylerler....
Güzergah boyunca alkışlar ve tezahüratlar devam eder....Yaşlı kişilerin ağladığını.....Ve yaşlı bir Annenin de " Malım-Canım size feda olsun yavrularım....." diyerek ağladığına bizzat tanığım...
Evet....Evetttt....HARBİYELİLER.....
Siz bunlardansınız,Evlatlarım.... Her şeye rağmen Ülke Sizinle GURUR duyuyor...
xxxxxxxxxx
Ülkemiz 12 Mart Askeri Müdahaleyi gördü....Dönemin Başbakanı Merhum S.DEMİREL....Kendi anlatımına göre; " Asker de bizim...Halk da bizim....Bunları karşı karşıya getirmemek için,görevden ayrıldım...."dedi....Demirel;bir yorumunda ," İki-üç subay gazinoda bir araya gelir...İhtilal yaparlar....Konuşurlar...."
Yine Anadolunun köylerinde kışın boşluk nedeni ile ihtiyarlar ve orta yaşlılar Köy Odalarında oturup,sohbet ederler....sabah bir Hükümet kurarlar....Öğleden sonra o Hükümeti yıkarlar....Akşama doğru yeni bir Hükümet kurarlar...DEMİREL; " Bunlar Konuşan Türkiyenin görüntüleri..." derdi...
Merhum Aziz NESİN; "Her subayda bir NAPOLYON özlemi ve hastalığı vardır....Dünya Haritasının veya yerkürenin karşısına geçer...Bir anda hepsini fededer....Dünya ne kadar da küçük ...der..." elinin parmaklarını ceketi önündeki düğme aralarına sokar ve heybetli bir bakışı olur,çevreye...
Aziz NESİN sanırım Askeri Okuldan ayrılma....
Mesleğim gereği; Ordumuzun en alt subayından-en üst subayı ve Paşasına kadar bazı ilişkiler içinde oldum....
1980 li yıllar....12 Eylül Müdahalesi öncesi....Diyarbakır Kolordu Komutanı Merhum Cemalletin Paşa....Sevecen bir insandı...Hemen sonra gelen Kemal YAMAK Paşa.....Otoriter ve azimli bir Paşaydı...
15 dakika kadar bir baş başa görüşmemiz oldu....Bana, ne zamandan beri bu bölgede olduğumu sordu....Bir yılı geçkin süre olduğumu ve 1973 yılı sonlarında kısa bir süre Eğitim Enstütüsüne burada devam ettiğimi söyledim....Güney Doğunun sorunlarının çözümünün neler olabileceğini sordu....
Ben kendisine, bu sorunun çözümü için gereken fırsatın kaçtığını....Avrupadan -Balkanlardan,Kafkasyadan gelen göçleri neden bu Bölgelerimize yönlendirmedik?....Toplumu kaynaştırmadık?....Halkı eğitmedik....Yatılı Bölge okullarını artırmadık....Yönetim olarak,Ağa,Şeyh ve Bey gibi Feodal Yapıyı yıkmadık?....Paşa; hayranlıkla beni dinledi....Anadolunun kırsalına yerleştirilen Bulgaristan Göçmenlerinin etkinliklerinden bahsettim...
Paşa, benimle ileri de tekrar görüşmek isteğini iletti....Ama..O Karakuvvetleri Komutanı,Merhum Cumhurbaşkanı ÖZAL'ın Gnl Skrt.i oldu ulaşamadım....
17 AĞUSTOS 1999 MARMARA DEPREMİ sonrası....Sakarya ilinde MGK Gnl.Skrt. Tüm GNRL.Başkanlığında bir Askeri Heyet Sakarya'dan çalışma yaptılar....Gidecekleri zaman dönemin Valisi Cahit KIRAÇ onurlarına bir yemek verdi...Yemek sınırlı bir davetli grubu vardı...Tüm Gnrl. Paşa; "Türkiye,KÖY ENSTÜTÜLERİNİ KAPATMAMIŞ OLSAYDI; 1970 li yıllarda AVRUPA BİRLİĞİNE girmişti....Ben ilkokulu Köyenstütüsü bir öğretmenden okudum....Köy Enstüsünün olduğu yerlerdeki binaları gezdim...Köylerden gelen çocuklar; hanği teknoloji ile o binaları yapmışlar?...."
Evet....Barışta ve Savaşta da Harbiyeli bizimdir....Ordu bizim Ordumuz.....
Evet...Evetttt....HARBİYELİ ve MEKTEB-İ HARBİYE.....