YAPAY DEVLET SURİYE
Devletler kolay oluşmaz. Tarihi süreç gerektiriyor. Yapay olarak oluşan devletler, önce parçalanıyor. Yıkılması çok sürmüyor. Suriye bu tarihi süreci yaşıyor.
Osmanlı İmparatorluğu, 1917 yılında Gazze Savaşını kaybetti ve 1918 yılında Mondros Mütarekesi ile silah bıraktı. Silah bırakan imparatorluk yıkılır. Osmanlı 1918 yılında, silah bıraktığı gün yıkıldı.
Osmanlı yıkılınca, İngiltere ve Fransa eski Osmanlı topraklarını pay ettiler. Suriye Fransanın payına düştü. Fransızlar sömürgecidir. Suriyede yapay bir devlet kurdular. Yapay devletleri ayakta tutmanın yolu DİKTATÖRLÜKTEN geçer.
Diktatör devlet yapısı Fransızlardan NUSAYRİLERE geçti.
Arap Alevisi olarak tanımlanan Nusayriler, Osmanlı döneminde başa bela idi. Vergi vermezler, askere gitmezlerdi. Osmanlı en iyi valilerini LAZKİYEYE gönderirdi. Osmanlı yıkılınca, LAZKİYE merkez olmak üzere NUSAYRİ DEVLETİNİ kurdular. Bu kez Fransızların başı derde girdi.
Fransızlar dayanamadılar, çekip gittiler. Suriyede iktidar Nusayrilerin elinde kaldı. Nusayriler, Sünniler üzerine baskı kurdular. Aralarındaki nüfus farkı da çok yüksek. Suriyede, Arap Alevisi Nusayriler, toplam nüfusun yüzde onunu teşkil ediyor.
Devlet ve ordu tamamen Nusayrilerin eline geçmişti. ALEVİ ESAD AİLESİ 1970 yılından beri iktidarı elinde tutuyor. Tam bir baskı rejimi uyguluyordu. Nitekim baba Esad, Hama’da 30 bin SÜNNİ ARABI, siyasi nedenler yüzünden idam etmişti.
Toplu idamlardan sonra, Suriyedeki yapay devletin yaşaması imkansız hale gelmişti. Arap baharı ile isyanlar başladı. Bu güne kadar geldi.
Esad ve rejimini Rusya ve İran ayakta tutuyordu. Rusya-Ukrayna Savaşı dört yıldır devam ediyor. Rusya başı derdine düştü. Suriyedeki askeri ağırlığını geri çekti. İran, iç işlerinde çok büyük sıkıntısı var. Yıllardan beri süren ambargo halkı canından bezdirdi. Eskisi kadar, Suriyeye destek olamıyor.
Siyaset boşluk kabul etmez. Hemen doldurulur. Çoğunluğu KÜRT nüfus olmadığı halde, AMERİKANIN etkisiyle, Fıratın doğusunu terörist Kürt Partileri işgal etti. Ancak, devlet oluşturamadılar. Çünkü, nüfusun çoğunluğu araplardan oluşuyor. Bir de Türkiye gerçeği var. Türkiye, Suriye’de terörist bir devlet kurulsun istemiyor.
2012 yılında, Suriyedeki Arap Alevisi Nusayri iktidarının katliamından kaçan SÜNNİ halk, Türkiyeye sığındı. Muhalifleri yok etmek için, Rus uçakları HALEBİ öyle bombaladılar ki, şehir virane hale geldi. Halk İDLİBE sığındı.12 yıldır perişanlık devam ediyor.
Etki tepkisini doğurur. Nitekim; Uygur, Özbek, Kırgız ve Araplardan oluşan bir grup mücahid, Suriyede iktidar karşı durdular. Sünni Araplar ve Türkmenlerden oluşan bir grup muhalif ÖZGÜR SURİYE ORDUSU adı altında askeri teşkilat kurdular. Bu askeri teşkilatı Türkiye destekliyor. Zira, 4 milyon Suriyeli sığınmacı ile ülkenin başı dertte. Bir an önce memleketlerine geri dönsünler istiyor.
Sonunda, tüm muhalifler ÖZGÜR SURİYE ORDUSU çatısı altında bir araya geldiler ve SURİYE Milli ORDUSUNU oluşturdular. Suriye Milli Ordusu, önce Halebi aldı. Tel Rıfattaki PYD ve İran milislerini kovaladı. Güneyde Hamaya kadar indi.
Dikkati çeken husus, Suriye halkının, Suriye Milli Ordusunu, kurtarıcı gibi görüyor olmasıdır. Halkın desteklediği güç karşısında durulamaz. Esad rejimi, sonun başlangıcını yaşıyor.
Şinasi Kara”