TÜNELİN UCUNDAKİ IŞIK GÖRÜNÜYOR
Tanzimattan beri, ezeli sorunumuz cari açıktır. Cari açık olduğu zaman, döviz arzı, talebin gerisinde kalıyor ve kurlar artıyor. Cari açık dış borç yaratıyor. Ülkenin borcu artıyor.
Cari açığı tayin edici etkenin “dış ticaret” olduğunu biliyoruz. Türkiye, ihraç ettiğinden daha çok mal ithal ediyor. Aradaki farkı ödemek için iki asra yakın zamandan beri çabalayıp duruyor.
Son ekonomik veriler bize, yüz seksen yılı aşkın sorunun değişmeye başladığını gösteriyor. Türkiyenin ithalatında azalma ve ihracatında artış sürecine girildi. İhracatın, ithalatı karşılama oranı yüzde 74 seviyesini aştı. Kritik nokta yüzde 70 dir. Başarı getiren nokta yüzde 80 dir.
Hesaplara bakıldığı zaman, turizmin ve hizmet sektörünün başarılı olduğu görülüyor. Hizmet sektöründeki başarı yazılımdan geliyor. Gençler, gerçekten başarılı. Yazılım ihraç ederek ülkeye para kazandırıyor.
İkinci sırada silah sanayi var. Türkiye, 46 ülkeye silah satmış. En çok SİHA satıyor. Bakımı ve donanımı için hizmet ihraç ediyor. Sihalar ülkeye döviz kazandırıyor. Türkiye daha az askeri malzeme satın alıyor.
Çin etkisi de var. Türkiye, Çin sayesinde makine ve donanıma daha az para ödüyor. Çinden gelen makineler sayesinde, daha az para ile yatırımlar tamamlanıyor.
Rus etkisi de var. Batının Rusyaya koyduğu AMBARGO nedeniyle, İSTANBUL MERKANTİLİZMİ canlandı. İstanbul tacirleri Rusyadan para kazanıyor. Kazanılan paralar kayda girmiyor. İstediği kadar Batı yasak koysun. Ekonomi kendi organlarını yaratıyor.
Daha da önemlisi, finans kapital çıkışı durdu. Yüksek faiz politikası, bileşik kaplar teorisini harekete geçirdi. Reel faiz farkı, Türkiyeden para çıkışını engelliyor.
Ekonomi politikada ısrar edilir ise, Türkiyenin yüz yıllık cari işlemler açığı sorunu çözülecek.
Azimli, dikkatli ve kararlı olmak gerekiyor.
Sinasi Kara