AZINLIKLAR NASIL OLUŞTU ?

Şinasi KARA yenirenkmedya@gmail.com



Osmanlı İmparatorluğu sürekli geri kalıyor. İkinci Viyana kuşatmasından beri hiç bir savaşı kazanamamış, hızla geriliyor. Yaşamını  “uluslararası denge politikası” ile devam ettiriyor. Avrupada “hasta adam” tartışması yapılıyor.

 Osmanlı için “hasta adam” söylemini, Rus Çarı  1. Nikola 1853  KIRIM SAVAŞI sırasında kullanmıştı. Aradan yedi yıl geçtikten sonra bu söylem dünya literatürüne girdi ve ilk kez 18 Mayıs 1860 tarihli The New-York Times gazetesinde yayınlandı.

1853 Kırım savaşında İngiltere ve Fransa bizimle birlik olmuşlardı. Ancak, “hasta adam” tabiri onların da kısa sürede fikir değiştirmesine neden oldu. Ölmek üzere olan hasta adamın tarafında olmak yerine, onun mirasından pay alma düşüncesi İngiliz ve Fransızları da cezbetmeye başladı.

Hasta adamı içeriden yıkmak için yöntem geliştirdiler. 

Osmanlı imparatorluğu içerisinde yaşayan RUM, ERMENİ ve YAHUDİLERİ kullandılar.  Etnik kimlik siyasetinde başarılı oldular. Ermeniler, ermeni kimliği altında  örgütleniyor. Yahudiler yahudi kimliği altında örgütleniyor. Rumlar Rum kimliği altında örgütleniyordu. Her üçünün ortak tarafı GAYRİMÜSLİM olmasıydı.

Türk aydınları işin farkındaydı. Ermeni, Rum ve Yahudilerin ayırımcı hareketlerine karşı  “Bilikten kuvvet doğar, OSMANLI KİMLİĞİ ALTINDA BİRLİK OLALIM” tavsiyeleri yapılıyordu.  Ancak “etnik ve dini kimlik” kulağa hoş geliyordu. Başta Heybeliada Papaz Okulu olmak üzere, diğer misyoner okullarının “etnik kimlik siyaseti” aleniyet kazanmıştı. Saklanmıyordu.

Osmanlı 1917 yılı Gazze Savaşını kaybetti. 1918 Mondros Mütarekesi ile silah bıraktı. Silahları toplamak  bahanesiyle İngiliz ve Fransız  Donanması İstanbul önlerine geldi. 13 Kasım 1918 günü karaya çıkmaya karar verdiler. Bir kaç gün önceden İstanbuldaki Kilise ve Sinagoglar haberdar edildi.

Çıkarma programı şöyleydi. 

Fransız Amiral BEYAZ BİR AT üzerinde (Fatih Sultan Mehmet İstanbula beyaz bir at üzerinde girmişti, şimdi sıra bizde imajı yaratarak) Eminönünden karaya çıkacak. Galata Köprüsü-Karaköy-Kabataş hattından DOLMABAHÇE Sarayına gidecek. 

13 Kasım 1918 günü manzarayı gören Türkler şok oldular. Yıllarca bir arada yaşadıkları, rakı içip horon teptikleri RUM-ERMENİ ve YAHUDİ arkadaşları, ellerinde ingiliz, fransız ve  yunan bayrakları ile beyaz at üzerinde giden düşmanı  karşılıyor. Yaşa, varol sözleri ile İstanbul sokakları inliyor.

İşte o gün, yüzlerce yıl süren dostluklar bir daha tamir edilmemek üzere bozuldu. AZINLIK KAVRAMI ortaya çıktı.

Şinasi Kara