ERDOĞAN MARİFETLERİ
Yazının başlığını okuyunca şok geçiren şartlanmışların olması doğaldır. Ne oldu yahu şimdi de Erdoğan yalakalığımı başladı diyenler alacaktır. Tarafsız olmak böyledir. El alem ne der diye hesap yapmamaktır. Şartlanmış fanatikler, hep kendi fikir ve görüşlerine uygun yazı yazıldığı takdirde memnun olmaktadırlar. Halbuki gerçekler öyle değildir. En aykırı insanlar bile zaman zaman doğru işler yapabilmektedirler. Son yapılan AKP Kongresinde Erdoğan bazı Milletvekillerine rozet takmıştır. Benim için en ilginç olanı Serap Yazıcı Özbudun'dur.
Prof.Dr. Serap Yazıcı Özbudun, Türkiye'nin önde gelen Anayasa uzmanlarından birisidir. Millet İttifakı döneminde, adı Adalet Bakanlığına geçiyordu. Ancak CHP Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek bu Bakanlığa talip olduğunu açıklayarak, milletvekili adayı olmadığı için, Serap Yazıcı CHP Antalya listesinden aday gösterilmiştir. Seçildikten sonra üyesi bulunduğu, Gelecek Partisi listesinde yerini almıştır. Zaten kendisini muhafazakar kökenli bir siyasetçi olarak tanımlamıştır. Siyasi çizgisinde hiçbir değişiklik olmamıştır. AKP'ye geçmekle gerçek yerini bulmuştur.
Bilindiği gibi Erdoğan, fiilen gerçekleştirdiği Sultanlık Sistemine uygun bir Anayasa yapmanın hazırlıkları içindedir. Çünkü her rejimin bir anayasası olmak zorundadır. Bu göründüğü kadar kolay bir iş değildir. Her kelimesinin altı, yoruma ihtiyaç duyulmayacak şekilde dolu olması zorunludur. Serap Yazıcı Özbudun bu iş için bulunmaz bir siyasetçidir. Geçmiş söylemlerine takılmadan derinliği olan uzmanları partisine kazandırma konusunda usta olan Erdoğan, bu fırsatı çok iyi değerlendirmiştir. Muhtemelen kendisiyle bizzat görüşerek, Serap Hanım yeni anayasa konusunda size ihtiyacım var diyerek, itiraz edemeyeceği teklifleri önüne koymuştur.
İşte bu bir Erdoğan marifetidir. Bu yaptığı ilk değildir. Geçmiş yıllarda da Zafer Üskül, Ertuğrul Günay, Numan Kurtulmuş, Süleyman Soylu gibi siyasetçileri bizzat görüşerek partisine kazandırmıştır. Bunu yaparken hem partisini güçlendirmiş, hem de etkili muhalefet yapacak siyasetçilerin, muhalefetinden kurtulmuştur. Merkez sağın etkili siyasetçilerini partisine alarak, Merkez sağda bir parti kurulmasına engel olmuştur. Siyaset stratejisi açısından bu yaklaşım, son derece akılcı ve doğrudur. Hedeflediği sistemi çok iyi bildiğ için, sistemin ihtiyaç duyduğu siyasi aktörleri de iyi seçmektedir.
Erdoğan'ın görüşerek ikna ettiği siyasetçilerin tamamı, geçmişte kendisi için ağır sözler sarf etmişlerdir. O bu sözlerin siyaseten söylenmiş sözler olduğunu ifade ederek, muhalefetteki tavır bütünlüğüne fırsat tanımamıştır. Partisine aldıklarını ya en etkili biçimde kullanmış, ya da etkisiz hale getirerek, saf dışı bırakmıştır. Bütün bunları yaparken, sistematik davranmış ve sonuç almıştır. Benim gibi düşünenler karşı çıksalar da, O hedeflerine ulaşmak için, iç tutarlılığı olan bir vizyon ortaya koymuştur. Hareketinin iç ve dış desteklerini çok sağlam dizayn etmiştir.
Şimdi gelelim rakiplerinin durumuna. Başta CHP olmak üzere bütün siyasi partilerin çabaları, profesyonel bir hareketin karşısında, amatör kalmışlardır. Sebebi ortaya koymadan sonucu eleştirmek bilgisizliktir. Örneğin, Serap Yazıcı Özbudun, CHP listesinden milletvekili seçtirilmiş olmasaydı, şimdi AKP'ye geçmesi eleştirilmezdi. Demekki ilk eleştirilmesi gereken, Cumhurbaşkanı olma uğruna partisinin listelerini peşkeş çeken Kılıçdaroğlu'dur. İkinci eleştirilmesi gereken Özgür Özel'dir. CHP listelerinden seçilenlerin partisine katılmalarına sıcak bakmamıştır. Sen almazsan, başkası alır. O zaman buna laf edilmemelidir.
Bir uygulamaya karşı çıkarken, önce esastan karşı çıkılmalıdır. Esası bırakıp usulden karşı çıkmak yanlıştır. Siyasi Partiler Kanunun da gerekli düzenlemeler yapılarak, partisinden ayrılan milletvekilinin, milletvekilliğinin düşmesi hükmü getirilmelidir. Böylece milli irade ticareti önlenmiş olacaktır. Yasal düzenlemeleri yapmadan, milletvekili transferleri ahlaki değildir demenin bir faydası yoktur. Kanun varken bu işi kişinin ahkâki tercihine bırakmak gerçekçi değildir. Halkımız bilgi sahibi olursa doğru eleştirileri yapar diye bilgi paylaşıyoruz.
Siyaset sonuç alma sanatıdır. Alınan sonuçlar, siyaseten doğru ise bu siyasetçinin marifetidir. Marifet iltifata tabidir. Erdoğan siyasette kendisi ve partisi açısından sürekli doğru sonuçlar almaktadır. Bu sonuçlar karşı olanların fikirlerine ters olduğu için tartışılmaktadır. Her oyun kendi kurallarına göre oynanmalıdır. Siyasetin kuralları böyledir. Akıl, mantık ve ahlâk ararsanız, hayal kırıklığına uğrarsınız. Buna göre ya siyasetle hiç ilgilenmeyeceksiniz, ya da değerlendirmeleri siyaset çerçevesinde yapacaksınız. Bu işin başka yolu bulunmamaktadır.