Şinasi Kara: BENİM KUŞAĞIM
Sinasi Kara
1948'de doğanlar, benim kuşağımı oluşturuyor. Benim kuşağım, X, Y, Z kuşaklarına benzemez. Özellikleri vardır.1. Benim kuşağım çalışkandır. Hem de çok çalışkan. Tarlada çalışır, kazma kazar, ot toplar, koyun güder, ahır temizler. İnek sağardı.
2. Benim kuşak okula yürüme gider. İsterse beş km. olsun fark etmez. Giderken, beraberinde yakacak odunu da götürürdü.
3. Kurşun kalem biter diye korkar. Saman yapraklı defter kağıdındaki yazıları siler tekrar kullanır. Kitaplar eskimesin diye dışına kağıttan dışlık geçirirdi.
4. Okula giderken, çantasına bir parça mısır ekmeği konulur. Bir parça peynir ve İki ceviz eklenmişse o gün bayram edilirdi.
5. Lastik ayakkabı yırtılmasın diye yalın ayak top oynardık.
6. Babamın eski ceketinden tornistan edilmiş ceketi bayramda , sevinçle giyerdik. Pantolonların dizleri ve arkası çabuk yırtılır, yama yapılırdı. Ağaların ve memurların dışında herkesin pantolunu yamalıydı.
7. Buğday ekmeğinin adı HAS EKMEK idi. Has ekmeği zenginler ve memurlar yerdi. Bazen babam haşlık verir, yarım ekmek alırdım. Bitmesin diye ucundan, azıcık-azıık koparırdım.
8. Ulubeyde orta okul yoktu. Babam, Orduda ev tuttu. Ablamla beraber okuyoruz. Haftalık yiyeceğimiz, bir bileki mısır ekmeği, bir bakraç turşu, bir bakraç yoğurt idi.
9. En büyük sorun ayaklarımdaydı. Çabuk büyüyor. Ayakkabı ayağıma olmuyor. Ayağımı vuruyor. Tabanına basarak okula gidiyorum. Hoca kızıyordu. Anlatınca, izin veriyordu.
10. Orta okula giden arkadaşlarımdan yarıdan fazlası okulu bıraktı. Sebebi zeka değil, paraydı. Ulubeyli olup da Orduda çocuk okutmak her babayiğidin karı değildi.
11. Ticaret Lisesinde okuyorum. Sanat Enstitüsünde bir arkadaşım ''Barfiksçilere bir övün makarna bedava veriliyor. Gel bizim barfiks takımına katıl'' dedi. Katıldım. Beden hocası fark etti. Durumu anlattım. Hoca izin verdi. Bir övün makarna yemek arzusu yüzünden, o dönemin en iyi barfiksçisi oldum.
Gerisine başka sefer devam ederim. Çünkü, 1948 kuşağı, acıların, yoklukların, zorlukların kuşağıdır.
Şinasi Kara