DUYGU SÖMÜRÜSÜ YAPIP BELEDİYELERİ ELE GEÇİRENLER

Ahmet BECİOĞLU

Fanatik bir siyasi görüşüm yoktur. AKP kuruluşu ile Laik Türkiye Cumhuriyeti’ni mütedeyyin alnı secdeye değmiş siyasilerin ülke yönetimine gelmesine sevinmiştim. Sonraki 20 yılda yaşananlara şaşırdım. Mahalli seçimlerin sonunda AK partinin irtifa kaybetmesi ile, ŞAPKA DÜŞTÜ KEL GÖRÜNDÜ. Kaybedilen belediyelerinin bu halkın vergilerini nasıl müsrifçe saçıldığı, Başkanların ve partideki yandaşlarının kendilerine nasıl menfaat sağlandı gördük.
   Bunlar gecekondulardan oy alıp kendilerine SARAYLAR yaptılar. Gecekonduların ortasına milyarlarca lira masraf edip SARAY misali BELEDİYE Binaları yapıp gösteriş yaptılar. Mahalli seçimlerde başkanlıkları bitince foyaları ortaya çıktı. Yeni gelenler bunların eteklerindeki taşları ortaya döktü. İsrafın tavan yaptığı belediyeler. Mesela Denizli Belediyesinin müsrifçe harcadığı paraların listesini belediyenin duvarına vinçle asıldı. 12 Milyar borcu varmış ama bunun 6 milyarını başkan seçim öncesi kendi reklamı olarak kullanmış. Malatya Belediyesininki asılmadı ama onun borcu 17 Milyar.

    Kütahya belediyesi 2.7 Milyar hediyelik porselen gideri göstermiş. Kimi 1.7 Milyar lokum parası,6.2 Milyar Kitap hediyesi Kimi 2.9 Milyar hediye seti v.s Bunlar kibir, görgüsüzlük ve şımarıklık göstergeleri. Düşünün 6 .3 Milyarlık çiçek gideri, böyle bir gider olabilir mi olamaz tabi. Belediyede seçimin kaybedileceği belli olunca alel acele faturalarla şişirilmiş bir hesap dökümü yapılmış.
 KESER DÖNER SAP DÖNER GÜN OLUR HESAP DÖNER
 Başta yazdığım gibi, ben AKP’lileri Mütedeyyin, alnı secdeye değen insanlardan oluştuğunu sanırdım. Fatsa’da Belediye seçimlerinde, Namazında, Niyazında, Mütedeyyin, Milletvekillerinden, parti temsilcilerine kadar. Fatsa Belediyesini ele geçirmek için her türlü HİLEYE, YALANA, başvurduklarına şahit oldum. Mesele Fatsa’ya faydalı olmak değil, asıl niyetleri kendi menfaatleriymiş.
    ---Fatsa belediye seçime bir gün kala Mütedeyyin, Dindar, bir partili avukat arkadaş, Çamaş’ın makam aracının otoparkta tellerin arkasında resmini çekip, belediyenin çok borcu var. Makam arabası belediyenin borcundan dolayı haczedildi diye, yerel gazetede yalan haber yaptırdı. Müslüman İFTİRA atar mı ? normal olarak Müslüman atmaz. Ama bunlar menfaatleri için iftira attılar.
    ---Son gece Çamaş televizyon konuşmasını yapacak, bu mütedeyyin ve dindar namazında, niyazında, adamlar konuşmayı önlemek için mahallede, televizyonun elektriklerini kestiler. Çamaş ı konuşturmadılar. Bunu yapanlar seçimi kazandı ama, Fatsa 15 yılını kaybetti.
    ---Seçimi kazandılar. Ertesi gün bütün AKP meclis üyeleri belediye başkanlık makamında toplandılar. Hesap işlerinden Belediyenin hesap durumunu istediler. Gelen evraklara bakınca, 15- 02- 2004 Bld. Meclisi borç İbra toplantısında Faiz işlememiş 3 Milyon Borç 3.5 milyon alacak vardı.
     ---Bir de Karayollarından Fatsa belediyesinin 8.5 Milyar TL alacağı görünüyordu. Yani Çamaş’ın geride bıraktığı bir borç yoktu. Alacağı vardı. İftiracılar, ve yeni meclis üyeleri buz gibi oldular. Bu dindar ve mütedeyyin arkadaşları attıkları iftiradan yüzleri kızarmadı. 
    ---Çamaş bana bunlar Belediye’yi batırır. Sonra bırakır kaçarlar!!! demişti. Aynen oldu. Belediye’yi Milyonlarca borçla bıraktılar. Hatta Belediye binası bile alacaklılar tarafından haczedildi. Elden gitti ama yüzleri yine kızarmadı. (O partili avukatın yüzü kızardı mı bilmem)
     ---Çamaş şehir içinde tek tapu 90 Dönüm araziyi (ÇULLU) belediyenin imkanları ile satın alıp, borçsuz olarak belediyenin envanterine kaydetti. Bunlar o arsayı kimlere ne karşılığında bıraktı bilinmez.
    ---Çamaş orta camii yanında özelliğini kaybetmiş, Belediyeye ait eski briket binalarda yıllarca kira ödemeden oturan kiracıları çıkarıp, oraya içinde 180 araçlık otoparkı olan 30 Ağustos- Zafer parkını yaptı. Peşinden gelenler şehir içindeki bu parkı imar tadilatı ile bozdu. Yandaşın birine verdi. Yandaşta başka birine devretti. Şimdi oralar KAFETERYA olarak kullanılıyor.
    ---Çamaş Atatürk parkını kiracıdan aldı. Belediyenin kontrolünde halkın hizmetine açtı. Peşinden gelenler, bu parkı yandaşlarına kiraya verdi. Kira şartnamesinde günlük cirosu 1300 TL yazıyordu ama orayı yıllık 6000TL kiraya verdiler. Yıllarca oradan kira bile alamadılar.
    ---Çamaş çamlıkta tapusu Belediyeye ait olan 20 dönümlük arsayı halkın hizmetine açtı. Peşinden gelenler bu mesire alanını yandaşlarına yukarıdaki gibi bedavaya kiraya verdi.
---Size soruyorum. Çamaş şehir içi karayolunu 3 gidiş 3 geliş olarak yapmasaydı, Karadeniz trafiği nasıl işleyecekti. Hem yolu yaptırdı. Hem yapanlardan da Belediyenin kasasına 8 Milyon 500 Bin TL istimlak bedelini, Fatsa belediyesinin kasasına alacak olarak bıraktı. Ve Fatsa tarihinde görülmemiş birçok hizmetler yaptı. Fakat bizde yapılan hizmetler cezasız kalmaz.
---Çamaş’ın yakınına sokulup ondan MENFAAT sağlamaya çalışan ard niyetli arkadaşları. Çamaş’a etki edemeyen Fatsalı VEKİLLER. Ona ortak cephe aldılar. Biri ‘’’Benim burnuma kötü kokular’’’ geliyor dedi. (Arkadaşın çok hassas burnu varmış) Öbür mütedeyyin arkadaş, Çamaş ı suçlu duruma düşürmek için FETÖ’cü bir kontrolörü Ankara’dan gönderdi.
 Kontrolör arkadaşlarına Fatsa’ya kafa koparmaya gidiyorum demişti. Geldi kopardı gitti. Çamaş Fatsa’yı terk edince, vekillerimizden ikisi parlamentoda Çamaş neden yakalanmıyor? Diye, zamanın İÇİŞLER BAKANI hakkında mecliste soru önergesi verdi. 
       PEKİ NE BUNLAR KAZANDILAR: Koca Fatsa belediyesini binası ile beraber yiyip yuttular. Korgan-Kumru yolundan Terzioğlu tepesine kadar imar izni 3 Kat olan arsalara 13 katlı binalar diktirdiler. Yunus Emre köprüsünün yanındaki dere yatağındaki arsaların imar izini 2 kat. Oraya 10 katlı binalar yaptırdılar. Dolunay tarafına gökten paraşütle atılmış gibi imara aykırı 15 -20 katlı binalar dikilmesine göz yumdular. Otogar civarındaki konutların üzerine bir kat daha kaçak kat çıkanlara ses çıkarmadılar. Peki Çamaş olsa bu işler olur muydu, olmazdı. Onun için Çamaş’ın başı koparılmalıydı. Koparttılar 
 
  DİNDAR GÖRÜNÜP DİNCİLİK YAPARAK 
MENFAAT SAĞLAYANLAR                                            
     Vallahi ağlattığınız kadar ağlamadan. Vallahi yaşattığınızı yaşamadan. Vallahi uykuları böldüğünüz kadar uykularınız bölünmeden. Vallahi ciğerini kopardığınız kadar sizin de ciğerleriniz lime lime edilip koparılmadan. Bu dünyadan göçüp gitmeyeceksiniz. Can yaktığınız kadar o canınız yanmadan. Çamaş’a vefasızlık ettiğiniz kadar, vefasızlığa uğramadan. Çamaş’a sadakatsizlik ettiğiniz kadar sadakatsizlik görüp perme perişan olmadan, ortada öylece kalmadan, göçüp gidemeyeceksiniz. Allah’ın muazzam adaleti boğazınıza yapışıp ciğerinizi sökmeden, bu dünyadan göçüp gidemeyeceksiniz. Yaşattıklarınızı yaşamadan terk etmeyeceksiniz bu dünyayı. Şayet yaptıklarınız yanınıza kar kaldığınızı sanıyorsanız, Allah size bu dünyada karşılık vermemiş demektir. Eğer hesabımız ahirete kaldıysa, size hepten geçmiş olsun. Unutmayın ki zerresi zerresine karşılığını almadan gözlerinizi yumamayacaksınız. Yumsanız da, ahirette fitil fitil burnunuzdan getirilecek. Kimsenin hakkı kimseye kalmaz. Duyguları sömürenlerde bu haksızlıklar yapılırken sessiz kalanlarda  buna dahil.

Fatsa Güneş Gazetesi