SİYASAL ENTEGRİST İSLAM
Elbette aşağıda sırlayacağım maddeler İslam Kur’an budur,
bu maddeler tüm zamanları,
Müslümanları ve İslami kökenli bütün hareketleri bağlar anlamına gelmemektedir,
Ancak 19.20.21.yüzyılda genel olarak bazı Müslüman düşünürlerin bazı İslam kimlikli hareketlerin, cemaatlerin siyasal toplumsal düzlemde İslam ve toplum anlayışını yansıtabilir,
1- Siyasal İslam Reaksiyoneldir,
halk düzleminde akisiyonel temeli yok gibidir, sıradan Müslümanların içselleştirdiği gelenek ahlak merkezli İslam anlayışına uzaktır, Onun için toplumsal tabanı zayıftır,
2-Entegristtir, yani 1500 yıl öncesinin tarihsel toplumsal siyasi iktisadi keza coğrafi koşullarını göz önünde bulundurmadan o günkü İslam anlayışının aynısıyla günümüzde yaşanabileceğini var sayar,
3-Mekezi noktasını ontolojik epistemolojik aksiyolojik temeli olan tutarlı bir paradigma değil,
daha çok sloganların beslediği İslam Devleti, öfkenin eşlik ettiği ezilmeyi ötekileştirilmeyi red eden Anti Emperyalizm kavramları Oluşturur,
4-Jakoben ve Monisttir, çoğulculuğa kapalı tek tipçi bir toplum ön görür, muhalefetin siyaset yapabilmesine imkan tanımaz, mutlak biat esastır.
5-Anti Batıcıdır Ancak Batı’yı bütün boyutlarıyla bilmekten acizdir, hakikatte Batıya alternatif oluşturacak derin
bir fikri felsefi alt yapıdan ilmi ve teknik donanımdan yoksundur,
6-İslam Bilim Söylemi, bilginin İslamileşmesi tezi tamamen temelsizdir, bilimsel bir dayanağı yoktur,
7-Özellikle Türkiye’de Şehirli/medeni değil çoğunlukla köy kırsal kökenlidir,
Bundan dolayı şehirlerde kimlik ve kişilik yarılmasına uğramışlardır, mimari ve estetik bir anlayıştan yoksun oldukları için bir bakıma köyü şehire taşımışlardır,
8-Bir medeniyet alternatifi yaratacak kurucu ve yaratıcı akıldan yoksun oldukları işçin değer üretme yetenekleri yoktur,
9- Zamanın ruhuna uygun bir dinamik esnek bir yapısı yoktur.
Ya sa zamanın ruhunu oluşturabilecek bir donanıma sahip değillerdir,
10-Kendinden önce oluşturulmuş geleneksel
bir fıkıh/hukuk anlayışına saplanıp kaldıkları için hukuk üretme kapasiteleri dumura uğramıştır,
11- Kadınların toplumsal Statüleri, keza köle cariyelik gibi bugün insan haklarına onuruna aykırı olan konularla ilgili halen net bir görüşe sahip değildir,
12- Felsefe geleneğini mahkum ettiği için yeryüzü ölçeğinde evrensel bir kavram ilim/bilim sanat üretme yeteneği yoktur,
13-Cihad Anlayışı çoğu kez zorla din dayatma, asabiyet ganimet ve cizye merkezlidir,
14- Dünayayı Müslümanlardan İbaret sanma gibi dar bir ufka sahiptir,
15-Diğer Kültür ve Din Mensupları ile ilgili tutarlı bir tezleri yoktur,
16- Halifelik anlayışları Ütopik ve Çağın İslam Ülkelerinin gerçekliğinden uzaktır,
17, Sahabi Peygamber anlayışları tarihi, insani gerçeklikten uzak yer yer insan üstüdür,
18- Diğer Dinler hakkındaki bilgileri son derece eksiktir Kur’an’ın haber verdiği kadardır,
19- Kur’an da neyin bölgesel neyin evrensel neyin durum bildiridiği neyin emri yasak olduğu neyin dönemin Arapların kültürel ahlaki kodları beğeni ve gelenekleri ile olduğu konusunda net bir ayrımları yoktur,
20-Kur’an’ın her ayetini zaman ve insan üstü olarak algılayacak kadar aklı dışlayan bir mahiyete sahiptir ,
21-Kölelik Cariyelik gibi Kur’an da geçen ayetleri dönemin koşullarına göre değil yer yer evrensel olarak algılarlar.
22-Kul ile Allah arasında özgür iradeye dayanan,
toplumsal kamusal alanla ilgili olmayan ibadetleri bireylere dayatmayı Kur’an’i bir emir olarak algılar,
22-Dinin siyasallaştıkça sekülerleştiği sekülerleştikçe tarihselleştiği,
tarihselleştikçe fosilleştiğinin farkında değildir,
23- Modern eğitim karşısında ona alternatif kimliği ile yerli/miili,
kişiliği ile evrensel bir eğitim anlayışı oluşturamadıkları
için genç nesillere değer akarlarımı yapamazlar,
bu yüzden bizzat kendi aile ve çocukları Batı hayrandır,
24- Faiz ve Finans Capitale arşı tutarlı bir ekonomi modeli oluşturamamışlardır,
Sonuç itibarıyla bütün bunlar,
Müslüman bir dünyanın ya da yeryüzü ölçeğinde insanların Allah’tan,
İslam’dan Kur’an’dan ümidini kestiği anlamına gelmediğinin bilinmesini isterim,
bizim yaptığımız Siyasal, entegrist sloganik İslam anlayışının naçizane handikaplarını zayıf yönlerini çelişkilerini gücümüzün yettiği ölçüde tesbit etmektir,
Dr.Lütfü Özşahin
Dinler Tarihçisi/Siyaset Felsefecisi