Geri çekilen iklim yasa tasarısının ormancılık açısından değerlendirilmesi
Büyük tartışma yaratan İklim Kanunu tasarısı komisyona geri çekildi.İklim Kanun Taslağını bir ormancı gözü ile inceleyerek aşağıdaki çıkarımları yapma fırsatı buldum.
Bu güne kadar iklim değişikliğiyle mücadele ve orman yönetimi konusundaki sizlerle paylaştığım düşüncelerim ormanların ekolojik işlevlerinin korunması, karbon yutağı rolleri ve iklim değişikliğine uyum odaklıydı.
Ormanların karbon dioksit (CO₂) emilimi ve depolaması açısından kritik olduğunu belirterek ormanların iklim değişikliğiyle mücadelede merkezi bir rol oynadığını ve karbon yutakları olarak korunması gerektiğini savundum.
Türkiye’de “İklim Değişikliği Kanun Teklifi” sera gazı emisyonlarının azaltılması, iklim değişikliğine uyum, karbon ticareti ve piyasa temelli mekanizmalar gibi konuları kapsadığına şahit olduk.Bu teklifin detaylı maddeleri kamuoyuyla tam olarak paylaşılmamış olsa da, mevcut bilgiler ve eleştiriler ışığında ormanların karbon yutağı olarak kullanımı ile ekonomik faaliyetler için orman alanlarının kullanımına ilişkin çelişkili yaklaşımlar bulunmaktaydı. Ayrıca kömüre dayalı santralların ne olacağı ile ilgili bir söylemin olmaması,seragazı emisyonlarını artıran mevcut enerji, ulaşım, ormancılık ,tarım ve şehirleşme politikalarını düzeltme ya da iyileştirmiyor.
Kanun teklifinde, ormanların karbon yutağı olarak teşvik edilmesi, net sıfır emisyon hedefi kapsamında doğal yutak alanlarının korunması ve genişletilmesi prensibine dayanıyor.
Bu bağlamda:
- Ormanların sera gazı emisyonlarını absorbe etme kapasitesinin artırılması için ağaçlandırma ve orman rehabilitasyon projelerine vurgu yapılıyor.
- Ancak, bu projelerin nasıl uygulanacağına dair spesifik maddeler veya detaylı düzenlemeler henüz netleşmemiş durumdaydı.
Kanun teklifine yönelik eleştirilerden biri, orman alanlarının enerji projeleri, madencilik ve altyapı gibi ekonomik faaliyetler için kullanımına olanak tanıyan maddelerin varlığıdır.
Kanun teklifinin bilimsel verilerden yoksun olduğu ve uluslararası sermaye gruplarının çıkarlarına hizmet ettiği açıkça belli oluyordu. Özellikle, ormanların karbon yutağı olarak korunması hedefiyle ekonomik faaliyetler için orman tahsisine izin veren maddeler arasındaki çelişki dikkat çekiciydi .
Teklif, küresel iklim değişikliğin bir numaralı sorumluluğu olan madencilik faaliyetleri ve termik santral gibi enerji projelerinin çevresel etkilerini yeterince kısıtlamıyor. Özellikle, Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreçlerinin esnetilmesi veya bu tür projelerin "kamu yararı" gerekçesiyle orman alanlarında yürütülmesine izin veren maddeler maalesef dikkat çekiciydi
Yasa teklifi orman arazilerinin başka amaçlarla kullanımına kolaylık sağlayan esneklikler içeriyor ve bu durum ormanların uzun vadeli korunması ilkesine ters düşmektedir.
İklim değişikliğin en önemli sonuçlarından biri olan orman yangınların önlenmesi ve yangınla mücadele konusunda taslakta yangın bütçesi ,eğitim veya teknoloji yatırımlarına dair somut taahhütlerin eksikliği de dikkat çeken başka bir konuydu.
Yasa tasarısı, karbon ticareti ve piyasa temelli mekanizmalar üzerine yoğunlaşıyordu.Ancak, bu mekanizmaların orman yönetiminde nasıl uygulanacağı belirsiz ve sadece karbon odaklı bir yaklaşımla sınırlı kalmakta.Bu da ormanların çok işlevli (su, biyolojik çeşitlilik, karbon) rollerine verdiği önemle uyuşmamaktadır.Örnek; Karbon yutağı projelerinin, yerel ekosistemlerin ihtiyaçlarını göz ardı ederek yalnızca ekonomik kazanç odaklı tasarlanması, sürdürülebilirlik ilkesine aykırı bir durumdur.
Ormanların iklim değişikliğine uyum sağlayacak şekilde yönetilmesi için örneğin doğru ağaç türlerinin seçilmesi ,biyoçeşitliliğin korunması ve doğaya uygun yönetimler gibi ormancılık politikalarının iklim değişikliğine uyum için nasıl yapılandırılacağına dair yeterince detaylı düzenlemeler bulunmamaktadır.
Örnek; İklim değişikliğine dayanıklı türlerin yaygınlaştırılmasına yönelik bağlayıcı maddelerin veya teşviklerin olmaması, proaktif yönetim yaklaşımıyla çelişmededir.
Geri çekilen İklim değişikliği yasa tasarısında, iklim değişikliği ile mücadelede en önemli bir argüman olan ormanlarımız ile ilgili yukarıda belirttiğim ilkelerle uyuşmayabilecek maddeler, özellikle orman arazilerinin ekonomik kullanımı, en önemli karbon yutağı olan yaşlı ormanların korunması ,yangın önleme (yangın önleme için bütçe, eğitim veya teknoloji yatırımlarına dair somut taahhütlerin eksikliği ) eksiklikleri, karbon piyasalarının ekosistem odaklı olmayışı veya uyum stratejileri gibi konularda daha detaylı hazırlanarak ve kamuoyunun endişelerini de göz önünde tutularak paydaşlar ile tekrardan tartışılarak hazırlanacak yeni tasarının en kısa zamanda TBMM gelmesi doğru bir yaklaşım olacaktır.@öne çıkar