Dünya Serçe Gününüz kutlu olsun...
Dünya Serçe Günü, her yıl 20 Mart'ta kutlanır. Dünya Serçe Günü'nün amacı, ev serçesi ve karşılaştığı tehlikeler hakkında farkındalık yaratmaktır.
2010 yılında ilk Dünya Serçe Günü düzenlendi. Bu günün anısına serçe gözlemleri, geziler ve doğa yürüyüşleri , serçe fotoğraf yarışması ve çocuklar için okul etkinlikleri düzenlenir.Ayrıca serçe yuvaları ve yemlikleri de kurulur.
Peki bu minik kuşlar niçin korunmalı?
Genel olarak, kuşların doğadaki rolleri çoğunlukla hafife alırız.Oysa yaşananlar ve araştırmalar, kuş türlerinin tükenmesinin ekosistemler üzerindeki ne derece olumsuz etkileri olduğunu göstermektedir.
Serçe, kuşlar grubundan öten kuşlar sınıfı ve serçelerin familyasında olan bir gagalı kuş türüdür. Serçeler insanlığın değişimine en iyi uyum sağlayan kuş türlerinden biri. Buna rağmen son yıllarda nüfusları hızla azalıyor. İngiltere, serçelerinin %68'ini kaybettiğini saptayınca türü korumak için Londra parklarında araştırmalar yapmaya başladı. Hintliler tüm dünyanın ilgisini bu yok oluşa çekebilmek için Dünya Serçe Günü'nü yarattı.
Baharının gelişini müjdeleyen pek çok işaret sayabiliriz: doğa yeşerir; çiçekler açar; kelebekler uçmaya, kuşlar ötmeye başlar.. Ama büyük beton şehirlerin içine sıkıştırdığımız hayatlarımızın içinde çoğumuz bu işaretleri yakalayamaz ve baharı kaçırır. Oysa serçeler koca binaların yanındaki küçük çalıların içinden ya da pencerenizin önünden öter ve sanki kapıdaki baharı insanlara duyurmaya çabalar.
Küçük dostlarımız serçeler, giderek doğadan uzaklaşan düşünce ve yaşam biçimimiz nedeniyle her geçen gün azalıyor, kimse farkına varmadan hayatlarımızdan çıkıp gidiyorlar. Türkiye'deki serçe sayıları dünyanın birçok yerinde olduğu gibi düşüyor.
Bugünkü yaşam biçimimiz serçeler ile birlikte tüm doğanın hızla yok oluşuna neden oluyor. Bu küçük dostlarımızın çağrısına bir an önce kulak vermek ve hayatlarımızdan çıkıp gitmelerinin önüne geçmek zorundayız.
1956 yılında Çin'de Başkan Mao Zedung tarımda tahıllara büyük zararı dokunduğu iddia edilen serçelerin ortadan kaldırılmasını emreder. Her serçe tarım uğruna öldürülmelidir. Serçeler tahılın payını yerken , bunun verimi büyük ölçüde artıracağını düşünüyordu . Mao'nun argümanı ikna edici oldu. İki milyar serçe öldürüldü. Köylüler, ölü serçeler yığınlarının yanındaki tarihi fotoğraflarda poz veriyorlardı.. Ancak arzulanan başarı bir türlü gelmedi. Aksine, eylemin yıkıcı etkileri ortaya çıktı .Serçelerin neredeyse tamamen yok edildikten hemen sonra, ülke, sonuçta 30 milyon cana mal olan dev bir böcek istilasına maruz kaldı. Bu hikaye ekolojik dengeye müdahale etmenin ne kadar riskli olduğunu gösteriyor. Çünkü serçe , sadece ihtiyacı olan tahılı değil, üreme mevsimi boyunca pek çok böcek yer ve daha sonra yavrularını neredeyse yalnızca tırtıllarla besler.
Bu arada serçelerin önemi anlamamız için Çin'e gitmemize bile gerek yok. Avrupa'da ve ülkemizde serçeler, 50'li yıllara kadar zararlı olarak avlandığını da unutmayalım.
Ekolojik dengede her şey birbirine o kadar yakın ki insan etkilerinin bir sonucu olarak birçok böceğin kıtlaşması, birçok kuşun besin kaynaklarını kaybettiği anlamına gelir. Oysa kuşlar yavrularını beslemekte zorlanırlar. Ve böceğe ihtiyaçları var. Bu durum hayvanların olay yerinden sonsuza dek kaybolduğundan daha da fazla bir şey ifade ediyor. Kuş türlerinin neslinin tükenmesi, ilk bakışta farkedilmeyen ancak on yıllar sonra görülebilen zararlı sonuçlara sahiptir.