Çölleşme nedir?

Ayhan Küyük ayhankuyuk19@hotmail.com


 Çölleşme mevcut çöllerin ilerlemesini ifade etmemektedir. 

Çölleşme, kurak, yarı kurak ve kuru nemli alanlardaki toprağın bozulmasıdır. Temelde insan aktivitesi ve iklimsel değişikliklerden kaynaklanır. 

Peki insanların çölleşme ve kuraklık hakkında ne bilmesini istiyoruz?

Çölleşme insan yapımıdır, buna karşılık insanlar da çözümün bir parçasıdır. Her gün ne alacağımız, yiyeceğimiz, içeceğiniz, giyeceğiniz ve nasıl seyahat edeceğiniz konusunda aldığımız kararların hepsi kara kaynakları üzerinde bir etkiye sahiptir.

Çölleşme, kurak, yarı kurak ve kuru nemli gibi çeşitli alanlarda toprağın bozulmasıdır. Öncelikle insan faaliyetlerinden ve daha sonra iklim değişikliklerinden kaynaklanır. Mevcut çöllerin genişlemesi anlamına gelmez, ancak arazinin verimliliğini etkileyen kuru arazi ekosistemleri, ormansızlaşma, aşırı otlatma, kötü sulama uygulamaları vb.

Çölleşme ve Kuraklık Günü neden düzenliyor ?

Halkı çölleşme, toprak bozulması ve kuraklık sorunları ve bununla nasıl başa çıkabilecekleri konusunda bilgilendirmek için gün düzenleniyor. Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü, dünyadaki insanlara, her düzeyde işbirliği, topluluğun güçlü katılımı ve problem çözme olduğunda toprak bozulma tarafsızlığına ulaşılabileceğini hatırlatan eşsiz bir olaydır.

Bu gün aynı zamanda ülkelerin sürdürülebilir arazi yönetimi konusundaki ilerlemelerini ve dünyada bozulma tarafsızlığının yoksulluğun azaltılması, gıda, su güvenliği, iklim değişikliği, hafifletme ve adaptasyon için sağlam bir temel sağlayacağı şekilde kutluyor.

Ülkemizdeki arazi alanının yaklaşık % 75’nı  kapsayan kurak alan ekosistemleri, aşırı sömürü ve uygunsuz arazi kullanımına karşı oldukça savunmasızdır.

Peki çölleşme sizi nasıl etkiler?

Nerede yaşarsanız yaşayın, çölleşmenin ve kuraklığın sonuçları sizi ilgilendirir. Her insanın sağlıklı bir yaşam için ihtiyaç duyduğu kalorinin yüzde 99'u hala topraktan geliyor.

Sağlıklı ve dayanıklı topraklar, kuraklık ve akarsu gibi afetlere karşı daha sık, uzun ve şiddetli hale gelen ilk savunma noktasıdır.

Çölleşme ve toprak  bozulması, iklim değişikliği ve biyolojik çeşitlilik kaybı yakından ilişkilidir ve insan refahını giderek daha fazla etkilemektedir. Bu sorunların birlikte ele alınması Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin çoğuna ulaşmanın anahtarıdır.

Çölleşme ve toprak  bozulması, iklim değişikliği ve biyolojik çeşitlilik kaybı yakından ilişkilidir ve insan refahını giderek daha fazla etkilemektedir. 

Çölleşme, Türkiye'nin gıda açısından kendine yeterli bir ülke olmasını tehlikeye düşürmektedir. Ülkemizin topraklarının % 63'ü çok şiddetli ve siddetli erozyon tehlikesine maruzdur. Ülke yüzeyinden bir yılda kaybedilen toprak miktarı yaklaşık 1.4 milyar tondur. Bu topraklarla birlikte mineral ve organik madde de kaybedilmektedir. Türkiye'nin kimyevi gübrelere ayırdığı yıllık kaynağın 4.5 milyar dolar  olduğu düşünülürse, ekonomik kaybın büyüklüğü daha net anlaşılabilir. Erozyonla kaybedilen bir başka değer ise sudur. Kaybolan toprak yüzünden her yıl yaklaşık 50 milyar m 3 yağış depolanamamaktadır.

Biz insanlar çölleri ve yarı çölleşmiş bölgeleri tekrar pınarların aktığı, yaşamla dolu tabiat parçalarına dönüştürecek bilgiye sahibiz. Çölleşme çoğu durumda doğal bir olay olmayıp suyun küresel ölçekte yanlış yönetilmesinin sonucudur. Çöller yağmur yağmadığı için değil, insanlar suyu yanlış yönettiği için oluşmaktadır.

NASA'nın yaptığı bir araştırmaya göre, erozyonun şiddetlenerek devam etmesi halinde Türkiye'nin büyük bir bölümü yakın bir gelecekte çöl olacaktır. Toprakları çölleşen bir ülkenin temel sorunları, açlık, susuzluk, işsizlik ve iç göç olacaktır. 

Bu nedenle hem bütün yıl su ihtiyaçlarını karşılayacak hem de selleri engelleyecek yeni sistemler üzerine çalışalım.Gelin çölleşme ile mücadelede geleceği birlikte inşa edelim.

Yoksa ÇÖLLEŞME VE KURAKLIK İLE MÜCADELE GÜNÜ'nü kutlamanın bir anlamı yok.