Değer Üretemeyen Eğitim Sistemi Cehalet Üretir
Eğitimin amacı öncelikle çocuklara insanlık değerlerini öğretmektir. Bu değerleri içselleştirmiş insanlar ancak insanlığın ortak yararını düşünebilirler.
Kuşkusuz bu değerler etnik, sınıf, din ve inanç aidiyetlerinden bağımsız olarak edinildiğinde evrenselleşir ve insanlığın ortak paydası haline gelir.
Müslümanlar olarak temel sorunlarımızdan birisi, insanlık ortak değerleri yerine milli veya Müslümanlık değerleri olduğunu düşündüğümüz ilkeler üzerine kurulu bir eğitim modeline ve insanlık anlayışına sahip olmamızdır.
Müslüman olmakla yüce ahlak sahibi bir insan olduğumuzu düşünürüz. Bu nedenle bizim gibi inanmayan veya düşünmeyenleri bizden daha yüce bir ahlaka sahip olabileceklerini aklımıza dahi getirmiyoruz. Oysa Resulü Ekrem (s a s), henüz vahye muhatap olmadan ve peygamberlik ile görevlendirilmeden önce insanlığın yüce ahlakı üzerineydi. Bunu doğrudan Allah buyuruyor:
(Ey Muhammed!) “Kesinlikle sen büyük/yüce bir ahlak üzeresin.” (Kalem Suresi, Ayet:4)
Hz. Peygamber de insanlara yeni bir ahlak öğretmek için değil, “Güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim” diyerek zaten var olan ahlakı, ortak değerlerle buluşturarak tamamlamakla görevlendirildiğini hatırlatmaktadır.
‘İslam ahlakı’ da ‘yüce ahlak’ olarak tanımlanan insanlığın ortak değerleri üzerine inşa edilmiş ve insanlık bu ortak değerlerde buluşmak üzere davet edilmiştir.
--
Zamanla Müslümanlar, bir dinleri var diye kendilerini ahlaklı zannederek insanlık değerlerinden koptular ve Müslümanlığı değerler üzerinden inşa etmek yerine yerel ve milli değerleri Müslümanlık üzerine inşa ederek ahlaklı olacağına inandılar. Böylece hem peygamber ahlakını hem de insanlık değerlerini kaybettiler.
Değerlerden yoksun bir Müslümanlık artık haksızlık, hukuksuzluk, yalan, riyakarlık/iki yüzlülük, hırsızlık, cinayet, terör, katliam, işgal, talan, zulüm gibi eylemleri meşru kılacak fetvalar üretmeye başladı. Çünkü onlar için ahlak, Müslümanlıktan ibaretti. Fetva konusunda Müslüman din adamlarının oldukça cömert olduklarını hatırlatmak isterim.
Değer üretmeyen bir eğitimin ahlaktan yoksun okumuşlar yetiştirdiğine ilişkin bir örnek vermek isterim:
“Almanya'da bir lise müdürü, her eğitim öğretim yılı başında öğretmenlerine şu mektubu gönderirmiş…
"Bir toplama kampından sağ kurtulanlardan biriyim. Gözlerim hiçbir insanın görmemesi gereken şeyleri gördü…
İyi eğitilmiş ve yetiştirilmiş mühendislerin inşa ettiği gaz odaları, iyi yetiştirilmiş doktorların zehirlediği çocuklar, işini iyi bilen hemşirelerin vurduğu iğnelerle ölen bebekler, lise ve üniversite mezunlarının vurup yaktığı insanlar...
Eğitimden bu nedenle kuşku duyuyorum…
Sizlerden isteğim şudur:
Öğrencilerinizin insan olması için çaba harcayın. Çabalarınız bilgili canavarlar ve becerikli psikopatlar üretmesin. Eğitim çocuklarınızın daha fazla insan olmasına yardımcı olursa ancak o zaman önem taşır.” (Alıntı)
Biz Müslümanların, asırlardır kaybettiği esas ilkeler yüce ahlak ve insanlık değerleridir. İnsanlığımızı da peygamber Müslümanlığını da yeniden bu değerlerde aramalıyız. Bu nedenle eğitim sistemini inanç, mezhep ve millilik üzerine değil, insanlık değerleri üzerine oturtmalıyız.
Zira insan, değer yargıları ve davranış biçimi ‘insanlık’ ortak değerleriyle uyumlu olarak gelişmesi durumunda medeniyet ailesinin bir parçası haline gelir. Buna ‘evrensel ahlak’ denildiği gibi ‘İslam ahlakı’ da diyebiliriz.
Abdulbaki Erdoğmuş